Açıklama:"Bu hikayeyi biliyordum: Suç dünyası hoşuma gidiyordu. Benim için onlar birer kahraman gibiydiler. Belki de ben saygıdeğer insanların dünyasından geldiğim içindi bu... Benim dünyamda insanların sabit bir işleri vardı... Belki de vahşeti görmek istiyordum... Belki de tüm bunların arkasındakileri bilmek istiyordum... Üstelik suçluların ve hırsızların portakal rengi Kawazaki motorları vardı. Biz kızlar bu motorlara bayılırdık. Motorlar ve deri ceketler...Ve bize vereceklerini hayal ettiğimiz hediyeler... Bunlarla ilgili hayaller kurardık..." Palermo'ya yakın bir şehir olan Ballaro'da doğan Angela'nın hikayesi işte böyle başlıyordu. Angela yirmi yaşına geldiğinde yıllarını uyuşturucu ticareti ve kirli işlere adamış bir adam olan Saro ile evlenir. Kocasına kadınlık, metreslik ve sırdaşlık yaptığı işlere de ortak olmuştur. Yaşadığı hayat onun başını döndürmektedir. Zira lüksü ve parayı tüm risklerine rağmen çok sevmektedir. Güvenli ve dürüst bir hayata ve ailesine onunla evlenebilmek için sırtını dönmüştür. Masino'yu ilk gördüğünde onu bir polis zannetmiş fakat kocasının sağ kolu olduğunda ise aralarında tutkulu ve acı veren bir aşk doğmuştur.

Yönetmenin Notu:

"Angela öncelikle erkeklerin kurallarını koyduğu organize suçlar dünyasında bir kadının yalnızlık hikayesini anlatıyor. Bu aynı zamanda imkansız aşkı ve onun trajik sonuçlarını anlatıyor. Hikaye aslında kendi içinde bu aşkın imkansızlığını gözler önüne seriyor: Masino ve Angela yalnızca gizli aşıklar değillerdir. Aynı zamanda yaşadıkları topluluğun yazılı olmayan fakat uyulması zorunlu kurallarına hayatları pahasına karşı çıkan bir kadın ve erkektir. Bu aynı zamanda diğerlerinden pek de farklı olmayan bir ihanet hikayesidir. İşte bu yüzdendir ki hakim Angela'ya kocasının ortaklarının adını sorduğunda ta en sonuna dek sessiz kalmayı yeğlemiştir. O tamamen kabul ettiği ve boyun ettiği bir mühürle mühürlenmiş gibidir. Bu hayatına mal olsa da kaybetmek üzere olduğu adamı derinden sevmekte ve ona sadık kalmaktadır. Hikaye diğer bir çok hikaye gibi karakterleri seçimlere sürüklendiğinde trajediye dönüşecektir. Hikayenin kahramanları ise hayatlarını kaderin etkisinden kurtaramayan birbirine benzer karakterlerdir. Bu hikayeyi Palermo'da çekmeyi tercih ettim. Bu bir Sicilya hikayesiydi ve kahramanı gerçekti... Ve bu inanılmaz aşkı bu şehirde yaşamıştı. Üstelik bu şehirde benim de aşık olduğum caddeleri ve binalarıyla yaşayan inanılmaz bir atmosfer vardı. Filmin çekimlerinin yapıldığı setler tüm iç ve dış mekanlar Palermo'da gerçek kahramanın yaşadığı ve gerçekten olayların geliştiği yerlerdi. Bunu hikayeyi gerçeğe en yakın şekliyle perdeye aktarabilmek ve gerçek hikayenin bakış açısını yakalayabilmek için yaptık. "

BASINDA "angela"

"... tebrikler Roberta senin Angela'n o kadar güzel ki.." L'unita 20 Mayıs 2002

"Cannes'ın en büyük güzelliği yönetmen Roberta Torre'nin varlığı" Corriere della Sera-20 Mayıs 2002

"Torre'nin muhteşem yönetmenliği.." Il Messaggero-20 Mayıs 2002

"Güney İtalya'nın aşık olunası kadınları yönetmen Torre'nin muhteşem merceğinde..

Il Giornale-20 Mayıs 2002