Ayın Karanlık Yüzü
Ayın Karanlık Yüzü
Açıklama:Fırtınalı bir gece... Denizin ortasındaki balıkçı teknesi, içinde dört kişi ve bir tabutla batar. Kazazedeler bir adaya sığınır ama hayalleri suya gömülür. Mafya tarafından kaçırılan bu dört adam kavgaya tutuşur. Arkadaşlarını terk eden Yusuf, baygın bir kadını tecavüzcülerin elinden kurtarır. Ölen kocasının ruhunun kendisini koruduğuna inanan Meryem; yaşadığı dehşetin ardından kurtarıcısına can borcu olduğunu düşünür. Onun da adı Yusuf’tur çünkü... Gerçek suçluların ortada dolaştığına inanan Selim, yaşadıklarının kitabını yazmaktadır. SUÇ ÖYLE BİR ŞEY Kİ İNSANI İÇİNE ÇEKİYOR... Meryem, genç adama birlikte kaçmak için baskı yapar, ancak Yusuf arkadaşlarını bırakamaz. ÇIRPINIYORSUN, KURTULAMIYORSUN... Olaylar kördüğüme dönüşür. Denizin dibinde yatan Poseidon heykelini çıkarmanın yollarını arayan Meryem, kocasının eski reisi Cemal kaptandan yardım ister. O da eski mahkumlardan biridir. YAMUK DÜZENDE, DOĞRU HAYAT OLMUYOR... Haşim’de diğerlerini terk eder, viraneye dönen köyde yıllar öncesini hatırlar: İsyan çıkaran mahkumların arasından bir Rum kadın kurtarmıştır hayatını... Katerina, yıllar önce ölen büyükannesinin mezarını ve evini ziyaret etmek için adaya gelir. Rastlantılar aynı evde buluşturur kaçakçıyı ve Rum kızını... Yusuf denizin dibinde yatan Poseidon heykelini kurtarır. Meryem’le birlikte, merak ve öfkeden kavgaya tutuşan çete elemanlarına müjdeyi verir genç adam... Yeniden umutlanırlar. Film İçin Ne Dediler ? Biket İlhan : “İyi bir hikayeyi, istediğim oyuncularla beyazperdeye taşıdım. Gökçeada atmosferi beni farklı bir anlatıma yönlendirdi. Dram ve gerilimin iç içe geçtiği bir kurgu tasarladım. İçimizde varolan suç dürtüsünün bir hesaplaşması olarak görebiliriz. Kadın karakterin küçük bir toplumda yaşadığı travmaların üzerine gittim. Hikayeyi oyuncuları ön plana çıkararak anlatma yaklaşımımı bu filmimde de sürdürdüm.” Ali Poyrazoğlu : “ 68 filmde oynadım, ilk kez bir kadın yönetmenle çalışıyorum. Kadınlar her konuda olduğu gibi titiz. Film çekmek zor iştir, genelde setler gergin olur ama çok uyumlu bir çalışma yaptık. Senaryoyu sevdim, rolü sevdim, Gökçeada’yı sevdim. Eli yüzü düzgün bir iş yaptık sonuçta...” Sanem Çelik : “Gökçeada’da yaşayan bir Rum kadının yaşamıyla örtüşen bir karakterdi benim oynadığım rol... Bana hayat hikayesini, başından geçenleri anlattı. Onu gözlemledim ve farklı bir kadın portresi yakaladım.” Memet Ali Alabora : “Biket İlhan ve Metin Belgin’le “Kayıkçı” filminde birlikte çalışmıştık ve benim ilk sinema filmimdi. Yine aynı ekiple yedi yıl sonra tekrar birlikte olmak beni heyecanlandırdı. Babam Mustafa Alabora dahil, çok güçlü bir oyuncu kadrosuyla seyirci karşısına çıkıyoruz.” Metin Belgin : “Yıllardır Gökçeada’da film çekmek istiyorduk. İki yıl önce çalışmalara başladık, geçen yıl bu düşümüzü gerçekleştirdik. Oyuncu olarak iyi bir kadroyla çalıştığım için mutluyum. Senarist olarak da, doğru bir hikaye yazdığıma inanıyorum. Ülke panoramasını gözler önüne sermek ve tartışmaktı amacım, yorumu izleyiciye bırakıyorum.”