Benim ve Roz'un Sonbaharı
Benim ve Roz'un Sonbaharı
Tür:Dram
Açıklama:Sedat bir gizli servis elemanıdır. Bir amir, bir ağabey, bir dost olarak sevdiği Yıldırım bir süre önce öldürülmüştür. Sedat amirinin kendi servisince öldürüldüğüne inanmaktadır. Sedat için mesleği her şeyin önünde gelmektedir. İstihbaratçılık yaşamının amacı gibidir. Ancak teşkilat içi çatışmada Sedat da pasifize edilmiştir. Bir boşluğa düşer. Evet, karısı ve çocukları vardır ama onlar yaşamında hep ikinci planda kalmışlardır. Onu yaşama yeniden bağlayacak tutkulu bir şey gerekmektedir. O tutkulu ilişkiyi genç bir kız olan Mine?de bulur. Böylece yaşamında çok önem verdiği meslek sevgisinin yerine başka bir ölümcül ilişkiyi, Mine?nin aşkını koyar. Ancak Mine tuhaf biçimde ortadan kaybolur. Ve Sedat, için İstanbul?un labirentlerinde gizemli bir arayış başlar.
"Sis ve Gece" bir polisiye/gerilim filminden çok bir aşk ve gizem öyküsüdür; kaybolan bir kız; Mine (Selma Ergeç) ve kaybolan sevgilisini bulmakta güçlük çeken bir gizli servis elemanının (Uğur Polat) öyküsü? "Sis ve Gece" bir karakterler galerisidir; izleyici, bu arayış boyunca Sedat?la birlikte insan ilişkilerine doğru ilginç bir yolculuğa çıkar. İstanbul sokaklarında süren bu arayış, kimisi geçmişin anılarına bağlı, kimisi değerlerini yitirmiş, para ve çıkar ekseninde gelişen trajik ve komik ilişkilerin insanlarını çıkartır karşımıza. Öykünün geçtiği mekanlar ve insan ilişkileri, İstanbul?un tarihten beri süregelen karmaşık etnik yapısına işaret eder "Sis ve Gece". Türkiye?de yaşayan Rumların son temsilcilerinden olan Madam Eleni (Ayten Uncuoğlu) ve kızı Maria?nın (Sara Meriç Cinbarcı) öyküsü kederli olduğu kadar düşündürücüdür de. Çarpık sanayileşmenin, alt yapısı oluşmamış gelişmenin yarattığı şizofrenik boşluk ve oluşan suçlu profili bu insanların kimliğinde anlatılır. Mahallesindeki Madam?ı soymaya çalışan dünün harbi delikanlısı Şeref (Ümit Çırak), çocuk satıcısı Piç Neco (Tardu Flordun), baba ve eş katili Cuma (İlyas Salman), solcu sahaf Sinan (Devrim Nas), solcu şair Fahri (Yetkin Dikinciler), istihbarat servisinin kahramanı Yıldırım (Mehmet Güleryüz), kocasının ölümünün ardından sorular sormaya devam eden karısı Gülseren (Sema Çeyrekbaşı) yargısız infaz suçlamasıyla yüz yüze kalan Naci (Oktay Kaynarca), her şeyin farkında olup sabırla bekleyen Sedat?ın karısı Melike (Tülay Günal) kayıp kız Mine?nin annesi Selma (Itır Esen), Almanya?da kömür ocaklarında özel güvenlik görevlisi olarak çalışan alkolik babası Metin (Savaş Akova), gizli servis içinde statükocuların temsilcisi İsmet (Kemal Bekir), servis içinde her devrin adamı Orhan (Levent Yılmaz) ve Sedat?ın teşkilata gazete ilanıyla gelmiş yardımcısı Mustafa (Sinan Albayrak) öteki kişilikler günümüz Türkiye?sinde her gün karşılaşabileceğimiz insanlar olarak yer alır.
Sis ve Gece'de, suç ya da cinayet kurguyu tamamlayan, gerilimi tırmandıran birer dekor ya da motif olarak yer almaz. Suç, insan yazgısı üzerinde trajik sonuçlar doğuran bir öğe olarak boy gösterir. Kahramanların yaşamını alt üst eder, toplumsal kurumların bireyi ezemesine, küçümsemesine, yabancılaşmasına neden olur. Öykü, toplumsal düzeni savunan bir insanın serüveninde, bu amansız yabancılaşmayı, yalnızlaşmayı dile getirir. Sağlam bir matematiğe dayanan kurgu, ana denklemin yanı sıra yan denklemlerle çeşitlenir. Yan denklemlerin çözümü yeni denklemleri gündeme getirir. Ana denklemin çözümü finalde gerçekleşir. Çarpıcı ve sürpriz bir finalle...
Polisiye edebiyatımızın artık tartışmasız en önde gelen ismi Ahmet Ümit?in ilk romanı olan ?Sis ve Gece?, bugüne kadar on binlerce nüsha basıldı; Almanya?da, İsviçre?de, Avusturya?da ve Yunanistan?da yabancı okurların beğenisine sunuldu. Yerli ve yabancı eleştirmenlerce edebi nitelikli ilk Türk polisiyesi olarak adlandırıldı, bir baş yapıt olarak taçlandırıldı. Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay romandan o kadar etkilenmişti ki, ?Roman Polanski bu kitabı okusaydı mutlaka filme çekerdi,? diye yazdı.