Tür:Belgesel

Yıl:2001

Açıklama:Onlar evrimin bir sonraki halkasıydılar. Her biri doğuştan eşi benzeri bulunmayan farklı bir genetik mutasyona uğramış, bunun sonucu olarak olağan dışı güçler elde etmiştir. Nefret ve önyargı ile kaplı bu dünyada onlar bilimsel acaiplikler....doğanın ucubeleri ... farklılıklarını kabullenemeyenler tarafından toplumdan dışlanmış varlıklar. Her ne kadar sosyal çevreleri onları şiddetle reddetse de X-Men ve binlerce mutant dünya üzerindeki varlıklarını sürdürmektedirler.

Dünyanın en güçlü telepati yeteneğine sahip insanlarından biri olan Profesör Charles Xavier'ın koruması ve otoritesi altında ,bu özel donatılmış öğrenciler kendilerine bahşedilen gücü nasıl kontrol altına almaları gerektiğini ve insanlığın iyiliği için nasıl kullanabileceklerini öğrenmektedirler. Onları aslında korkutan bir dünya vardır karşılarında.

X-Men” i sinema perdesine taşıyan ekip bu kez tüm sinema seyircileri için bir efsaneye dönüşen kahramanların hikayelerinin yeni bölümü için bir araya geldi.... X2... Gelmiş geçmiş en çok satan çizgi roman kahramanlarından uyarlanan hikayenin ilk bölümü Amerika'da 2000 yılı yazında vizyona çıktı.

EVRİMSEL SIÇRAMA

Daha büyük. Daha iyi. Daha çok. “X-Men”in yönetmeni Bryan Singer tüm bu özellikleri X2 yakalamak istediğini ve daha iyi ve daha çoğa doğru yol almak istdiğini söylüyor. Singer’ın yeni film isteği filmin yapımcıları ve stüdyosu için bir sürpriz olmamış. Onun çizgi karakterlere karşı gösterdiği saygı, ciddiyet ve yaklaşımı milyonlarca sadık “X-Men” okuru ve sinema izleyicisi tarafından memnuniyetle karşılanmıştı.

Singer üzerine düşen görevi “X-Men”e üç boyutlu bir ton kazandırarak ve stili bozmayarak yerine getirmeye çalışmış. “Bryan X-Men karakterlerini ve onların dünyasını gerçekten severek büyümüştü. Bu yüzden X2'yi yönetmen konusunda hiç bir sorgulaması olmadı” diyor bundan on yıl önce ilk X-Men filminin için kolları sıvayan yapımcı Lauren Shuler Donner. Filmin diğer yapımcısı Ralph Winter ise: “Bu filmin ve karakterlerin böylesine popüler olması Bryan'ın muhteşem bakış açısı sayesindedir. O tüm karakterlere gerçek oldukları hissi ile yaklaşıp sanki kapı komşunuzmuş gibi hissettirmeyi başarmıştır. Her ne kadar bazen inanılmaz ve olağanüstü güçlü ve bir o kadar da tehliklei olsalarda onlar olağandışılıklarının yanında gerçekçi karakterler.

X2 için Singer devasa kanvaslar boyayıp büyük stüdyolar kiralayarak daha geniş bir çekim dönemi içinde daha büyük bütçeler ile çalışabilecekken bu film için çok daha fazlasını istedi. X2 de aksiyon, efektler, çekim setleri ve yerleri konusunda çok daha geniş bir yelpaze kullanılırken kahramanlar da yepyeni bir fanatik kitlesine sahip oldu.

X2 için Singer'ın aklında geleneksel bir seri film çekmekten çok daha fazlası vardı. Zorlu kaynakları kullanarak karakterleri tanıtmaya ve daha sonra belki de unutulacak görüntüler ortaya koymaktansa X-MEN mitolojisinin daha derinlerine inerek onların güçlerinden ve birbirleriyle olan ilişkilerinden faydalanmayı seçmiş. “X2 bir devam filmi değil. Bu ilk filmde anlatılan evrim efsanesinin yeni bir macerası. Yalnızca birinci filmdeki karakterleri kullanarak onların yeni maceralarına ve birbirleri ile olan ilişkilerine yer vermeyi seçmiş. Ve tabii ki yepyeni kötü karakterler...

Her iyi çizgi romanda olduğu gibi X-Men evreni de gün geçtikçe büyüyüp gelişmek üzere yaratılmıştı. Bu hikayeler sonsuza dek sürebilirdi. İşte bu devamlılık hissi bana efsaneyi, hikayeleri, karakterleri ile çok daha karanlık, daha esprili, daha romantik yapma özgürlüğünü verdi. X2 dünyası Stan Lee'nin X-Men'i 40 yıl önce yarattığı çizgi romanındaki gibi bilinmezden korkma ve dayanıklılık temalarını işlemeye devam ediyor. “Ve hala anlaşılamadıkları ve toplumdan dışlandıkları için zarar verici olmaya devam edenleri anlatıyor.” Diye ekliyor Lauren Shuler Donner. Bryan Singer ise hikaye için şunu söylüyor: “ ‘X-Men’ filmleri hepimizin eninde sonunda karşılaşabileceği bir soruyu soruyor aslında: Bu dünyada yapayalnız mıyım? Neden bu kadar farklıyım ve nasıl uyum sağlayacağım?Bu sorular evrenseldir ve belli bir zamana bağımlı değildir. Hepimiz hayatımızın bir döneminde özellikle de ergenlik çağında mutantlar gibi hissedebiliriz.

X2 'de kullanılan yeni tema iki jenerasyonun insanlardan gelen bir tehdit üzerine bir araya gelmesi. Hikaye mutantların kendilerine güvenmeyen ve çekinenlere karşı verdikleri çabayı anlatmaya devam ederek başlıyor. Birleşik Devletler Başkanına düzenlenen bir suikastın detayları incelenince bir mutantın elinden çıkmış gözükmesi onların bir araya gelerek kendilerini korumaları gerektiği durumunu daha da acilleştirir. Şok edici bu gelişme politikacıların ve halkın mutantlara karşı protestosunu güçlendirir. Anti mutant hareketin başında eski bir ordu komutanı ve mutantlar üzerinde yaptığı deneylerle tanınan William Stryker vardır.

Stryker’ın mutantlarla ilgili yaptığı bu deneyler bir şekilde Wolverine’in unutulmuş geçmişi ile bağlantılıdır. Wolverine nereden geldiğine dair detaylar toplamay çalışırken, Stryker anti-mutant programını yürülüğe koyarak Xavier’ın koruması altındaki okulu hedefleyerek askeri saldırıya geçmiştir bile... Plastik duvarlı kendisini durduran hücresinden kaçan Magneto, X-Men ile birlik olarak ortak düşmanlarına karşı koymaya karar vermiştir. Onlar bugüne kadar karşılarına çıkan en büyük tehlikeye karşı görev başına geçeceklerdir.

X-Men” filminden sonra X2'de de bir araya gelen Patrick Stewart (Professor Xavier, dünyanın en güçlü telepatı), Hugh Jackman (Wolverine, iyileştirici güçleri, geri çekilebilir pençeleri ve bir hayvan gibi kürkü olan bir yaratığa dönüşebilen yalnız bir dövüş ustası), Ian McKellen (Magneto, metalleri kontrol edebilen güçlü bir mutant), Halle Berry (Storm, havayı kontrol edebilen mutant), Famke Janssen (telepathic ve telekinetik güçlerle donanmış Jean Grey), James Marsden (Cyclops, gözlerinde büyük bir enerji taşıyan bir bakışı ile dağlarda delikler açabilen mutant ), Anna Paquin (Rogue, dokunduğu herkesin ve her varlığın güçlerini absorbe eden ve hafızasını alabilen mutant), Rebecca Romijn-Stamos (Mystique, herkesin şekline girebilen mutant) ve Bruce Davison (Senator Kelly, anti-mutant hareketinin eski başkanı).

Oyuncu Shawn Ashmore, Iceman -Bobby Drake karakteri ile X-Men seyircisinin yeni tanıştığı vücut ısısını düşürebilen Rouge'un sınıf arkadaşı olarak kendini tanıtacak. X2 ile geri dönen X kuşağına X-Men çizgi romanından yeni karakterler eklenmiş. Bunların bazıları Alan Cumming (“The Anniversary Party”) Nightcrawler, Brian Cox (“The Bourne Identity”) Stryker, Kelly Hu (“The Scorpion King”) Deathstrike, Aaron Stanford (“Tadpole) Pyro.

YENİ NESİL

Yeni filmde “Junior X-Men”, X-Men toluluğu ile birlik olup Stryker ve Deathstrike'a karşı koyuyor. “Bu filmde üç nesil var ve her biri bu savaşta sağ kalmak için hazırlar. İlk filmindeki olgun X-Men topluluğunun Wolverine, Cyclops ve Storm gibi üyelerinin tümüne bu filmde de sahip olmak ve onları da bu yeni jenerasyonla tanıştırmak oldukça eğlenceliydi. Olağan dışı yeteneklerle dolu bir okul dolusu öğrenci hikayede keşfedilmesi gereken yepyeni karakterler ve heyecanlar demek . ”diye açıklıyor Singer. Çizgi romanın fanatiklerinin , film yapımcılarının ve senaryo yazarlarının başında gelen Dan Harris & Michael Dougherty, genç X-Men'ler için filmde çok özel görüntüler hazırlamış. Colossus, Siryn, Kitty Pryde, Jubilee, Jones ve Artie sayılabilir. Junior X-Men'lerin üçü büyük takımın birer üyesi olurlar .Oscar Ödüllü Anna Paquin'in anlandırdığı Rogue,yeni jenerasyonun kalbi ve ruhu oluyor. İkinci filmde en az birinci filmde olduğu kadar romantik bir karakter olan Rogue ilk filmde Wolverine ile yakınlaşırken ikinci filmde Bobby Drake ile gerçek aşkı yakalıyor.

X-MEN KİTAPLARI

X-Men Renkli,Nisan 2002 tarihinde yayınlanmaya başladı.Şu anda bayilerde 13. sayısı satışta.Bu 13. sayı, bir tanıtım sayısı niteliğinde olup,1.5 Milyon Lira’lık özel fiyatı ile satılıyor.Derginin normal satış fiyatı ise 3.3 Milyon Lira. Ultimate X-Men ,daha genç okuru hedefleyen, farklı çizgide bir dergi. Olayların diğer X-Men serilerinden farklı seyrettiği bu dergi ise Kasım 2002’den beri yayınlanıyor.Şu anda bayilerde 6.sayısı satılmakta olan Ultimate X-Men’in satış fiyatı ise 2.5 Milyon Lira. Daha önce 6 sayı yayınlanmış olan X-Men dergisi X-Men Klasik ise 1. sayısından başlayarak gazete bayilerine tekrar dağıtılmaya başlandı.Özellikle klasik çizgilerden hoşlanan çizgi roman okurlarının keyifle okuyacakları X-Men Klasik, 96 sayfa siyah-beyaz. Dergilerin tümü, kitapevlerinde, büyük oyuncakçılarda, hobidükkanlarında ve tüm gazete bayilerinde bulunabiliyor.

YAPIM HAKKINDA

Yapım ekibinin belki de vermesi en zor kararı ikinci filmin nerede çekileceğiydi. 1999'da , “X-Men” beş aylık bir süre içinde Toronto'da çekilmişti. Bu kez çekimlerin Vancouver'da yapılmasına karar verildi. “Vancouver'ı seçmemizdeki en büyük sebep çok geniş çekim alanına sahip olması ve çekimlerde kara ihtiyaç duymamızdı. Ve burada kar çok fazlaydı. ” diye açıklıyor yapımcı Ralph Winter. “Kanada'nın Rocky dağları Vancouver'dan çok uzak değildi ve ulaşılması kolaydı.” Çekimler İngiliz Kolombiyasının en büyük kenti olan Victoria'da başladı. Royal Roads Üniversitesinde Hatley House Profesör Xavier'ın öğrencilerinin eğitim gördüğü okul olarak kullanıldı. Her ne kadar çekimler Vancouver'ın içinde ve etrefında set dışı olarak başladıysa da büyük bir bölümü Vancouver Film Stüdyolarında ve Mammoth Stüdyolarında yapıldı. X2 Kanada'da çekilen en yüksek bütçeli film olmanın yanında aynı en uzun sürede ve en çok çalışanla çekilen ve en büyük setlerin kullanıldığı film olma özelliğini de taşıyordu. Bu büyük filmin bu çok özel sorumluluğu ise yapım amiri Guy Hendrix Dyas, 'ın omuzlarındaydı. Toplam yirmi ayrı setin inşası ve bu çok özel topluluğa uygun gözükmesinden de Dyas sorumluydu.

Bu filmin tasarımlarını yapmak ilk X-Men'in taasrımlarını yapmaktan bir şekilde daha kolaydı. Çünkü o film için zaten bir çok öge kurgulanmış hazır bizi bekliyordu. X-Men 'in yapım tasarımcısı John Myhre'ın hazırladı ve yarattığı Xavier'ın okulundaki görüntülerde bir çok muhteşem blue-box çekimi yaptık.” Diyor Dyas.  Eski bir illüstrasyon ustası olan Dyas; çekimler öncesinde 2000den fazla bilgisayar çizimi yapmış. “Bryan ona bir saha ve bakış açısı hazırlamamı istemişti. Daha farklı ve daha geniş hareketli bir şeyler yapmak istiyordu. Filmin bakışı hikayenin ayılmasına izin vermeliydi. İlkinden daha büyük ve görsel zenginlikte bir film yapmak istiyordu. Bir filmin ikincisini yapmak için oturup üç yıl önce kaldığınız yerden devam etmemelisiniz. Seyirciye neden ikinci filmi yaptığınızı, onlara anlatacak daha çok şeyiniz olduğunu ve yol katettiğinizi göstermelisiniz. Dyas’ın yarattığı görseller arasında Gothic bir kilise , camla kaplı bir bina (çekimleri Vancouver Ulusal Plazasında yapıldı), tarih öncesinden kalma dinazor kemikleri ve Viktorya zamanından kalma bir okul binası, Stryker’ın Üssü sayılabilir.

Stryker 'ın üssünde düzenlenen korkutucu karanlık ve uzun kordiorlar ve loş ışıkların tam aksine Magneto'nun evi diyebileceğimiz hiç bir ögesinde metal kullanılmamış olan plastik hapishane daha çok temiz ve rahatlatıcı bir ışığın izlerini taşıyor. “Magneto'nun gözetim odasındaki kameraların bile transparan plastikten dizayn ettik.”diyor Dyas. Dyas ve ekibi Beyaz Saray'a ait bir çok görüntü üzerinde de uzun çalışmalar yapmışlar. Özellikle oval ofisin yeniden çizilmesi yeni başkan eşi tarafından dizayn edilmiş ve elde yapılmış halılar ve avizeler de bu detayların arasında. Ayrıca gelmiş geçmiş tüm başkanların ve eşlerinin yağlı boya tabloları da Dyas'ın eseri. Dyas’ın bir başka kreatif çalışması ise X-Jet'in tekrar dizayn edilmesi. Yeniden ve geliştirilmiş bir jetin dizayn edilmesi şarttı . Çünkü X2 ilk filmdekinden çok daha farklı ve hızlı bir aksiyona sahip.Eski Jet 60 feet boyunda iken yenisi 85 feet boyunda , daha hızlı ve daha modern görünüşlü inşa edildi. Üç kompartmandan oluşan jet daha geniş, daha çok insan için oturma alanına sahip olarak tasarlandı.. X2’nin bir diğer özelliği ise daha çok ve detaylı görsel efektlere sahip olması. Görsel efektleri Michael Fink üstlenmiş... Filmde bir diğer kamera arkası ustası ise makyaj efektlerinden sorumlu olan Gordon Smith. Filmin kahramanlarının ilginç kimliklerinden ise Smith sorumlu olmuş. Nightcrawler’ın görüntüsü, Mystique'in inanılmaz makyajı ve Fink'in bu makyajlara bilgisayar efektleri ile bulunduğu katkılar sonucu film inanılmaz karakterlere sahip olmuş. Dört buçuk aylık Vancouver'daki çekim süresinin sonunda ekip Kanada'nın karlı dağlarına çıkarak 6 günlük dış çekimleri yapmış.Toplam 225 kişilik ekip her gün bir buçuk saatlik yolculuktan sonra Peter Lougheed Provincial Park'ına giderek burada günlük setlerini kurmuşlar. Dağda bulunan alt ve üst Kananaskis Göllerinin arasında oluşan doğal rüzgar panelleri yüzünden 80 km hızla esen rüzgarda çekim yapmak zorunda kalmışlar. Dağın doğal bir park olması ve her türlü vahşi hayvanı barındırması ise 6000 feet yükseklikteki ekibin bu dağları Wolverine'in memleketi olarak adlandırmasına sebep olmuş.