Domestic Disturbance / Yakın Tehdit
Domestic Disturbance / Yakın Tehdit
Tür:Gerilim
Yıl:2001
Açıklama:Yeni bir eşi göze alan anne, düşmanını koynuna almış olur." Fransız Atasözü
Frank Morrison(John Travolta) artık karısı ve çocuğu ile birlikte yaşamamaktadır. On iki yaşındaki oğlu Danny ve eski karısı Susan karısının yeni sevgilisi Rick Barnes ile birlikte yaşamaktadırlar.
O oğlu için her şeyin en iyisini istemektedir. Bir kaç yıl önce boşanmışlardır ve o gün bu gündür oğlunun yalan söylemek gibi bir problemi vardır. Ebeveynleri olarak ona bu konuda anlayışla yaklaşıyorlar, onu çok seviyorlar ve bunun bir çeşit protesto ve ilgi çekme mekanizması olduğuna inanıyorlardır. Onun iyiliği ve iyi birer anne ve baba olmak için her ikisi de ellerinden geleni yapıyor ve her şeyi onunla paylaşıyorlardır.
şimdi ise bir çok şey değişmiştir. Susan artık yeni biri ile evlenecek ve bayan Rick Barnes olacaktır. Belki de Rick, Frank'in oğluna veremediği bir çok şeyi sağlayacaktır.
Zengin bir hayırsever olan Rick şehre yeni gelmiştir ve Frank onu az da olsa kıskanmaktadır. Ama ne olursa olsun oğlu Danny'nin evde bir anne ve babaya ihtiyaç duyduğunu bilmekte ve bu evliliği olumlu karşılamaktadır.
Fakat Danny, Rick hakkında hikayeler anlatmaya başlamıştır. Zaman geçtikçe Frank'i daha çok rahatsız eden hikayelerdir bunlar. Her ne kadar oğlunun problemini anlasa ve ona inanmamaya çalışsa da aklının bir köşesinde bu garip ve ürkütücü hikayelerin doğru olma olasılığını ve belki de Rick'in aslında kendisini tanıttığı insan olmadığını düşünmeye başlamıştır.
Danny babasına Rick'in bir cinayet işlediğini söylediğinde ise Frank neyin doğru neyin yalan olduğunu araştırmaya karar verir... Oğlu'nun ve ailesinin hayatını korumak için her şeyi göze alacaktır...
Başrollerini John Travolta, Teri Polo, Vince Vaughn ve Matt O'Leary'nin paylaştıkları filmin senaryosu Lewis Collick'e ait. Filmin yapımcısı Donald De Line yönetmeni ise Harold Becker.
Yapımcı De Line, Paramount firmasına hikayesi ile gittiğinde dramatik akışına hayran olduğu bu senaryonun şirket tarafından da çok beğenileceğini düşünüyordu. Hislerinde yanılmamıştı; aile ve insanların sahip olduğu aileleri korumak istemesi onların da çok ilgisini çekmiş ve senaryonun dramatik yapısını çok beğenmişlerdi.
"Bu her aile babasının korkulu rüyası ya da her boşanmış erkeğin karşılaşabileceği bir durumdu. Boşanırsınız, eski karınız yeniden evlenir. Ve artık sizin çocuğunuz hiç tanımadığınız bir adamın çatısı altında yaşamaya başlar. Bir şekilde bu insanın çocuğunuz için tehlikeli olduğunu hisseder ya da anlarsınız... Peki ya sonra? Gerisi korku ve paranoyaya dönüşen bir yolculuk." diyor De Line.
Yapımcı Jonathan Crane senaryonun ilk halini çok beğenmişti. Bunun bir kaç sebebi vardır... Bunlardan birincisi hikaye tüm insanları ilgilendirecek kadar insani ve geneldir fakat insanların limitleri zorlayacak ve diğer yandan da onları kendilerini hikayenin içinde hissedecek kadar da yakındır. Bir diğer sebebi ise sinema seyircisinin John Travolta'yı kahraman rollerinde-General's Daughter-ve baba rolünde-Look Who Is Talking, Look Who Is Talking Now- çok sevmesi ve benimsemesidir.
Yönetmen Harold Becker " Filmin en vurucu yanının oğlu için savaşan bir babanın bir şeyler yapmaya uğraşmasıdır" diyor.
Senarist Lewis Collick ise filmin hikayesinin ve ironisinin nasıl ortaya çıktığını şöyle anlatıyor; "Aynı sokakta oturduğum U.C.L.A'de ekonomi profesörü olan bir komşum harika bir sinema fikrim var diyerek bir gün geldi. Bu bir çok kez boşanmış ve hayatta tutunamamış bir erkeğin hikayesiydi. Çocuğu vardı fakat ona istediği hayatı veremiyordu. Bir anda konuşmamız üvey babalara doğru kaydı ve aklıma bunun aslında her baba için ne kadar zor kabullenilebilecek bir şey olduğu geldi... Bu dramın içinde gerilim de olabilirdi."
John Travolta'da senaryoyu okuduktan sonra yapım ekibine katılmakta bir an bile tereddüt etmemiş. Kendisi de iki çocuk babası olan oyuncu, bunun çok orijinal ve ilginç bir senaryo olduğunu ve içindeki elementler sayesinde bir çok babayı ilgilendireceği hem de dünya üzerindeki tüm ebeveynlerin en can alıcı noktaları olan çocuklarını koruma iç güdüsünü uyandıracağına inanıyordu. "Harold Pulp Fiction'dan beri böyle bir hikayenin peşindeydi. Onun gibi kusursuz bir gerilim yönetmeni ile film de muhteşem olacaktı. "
Filmde Travolta'nın karakteri oğlu Danny'i korumakta, Teri Polo ve Vince Vaughn'ın karakterleri ise mükemmel bir çift görüntüsü vermekteydi. "Onlara baktığınızda düğün pastasının üstündeki bebekler gibi gözüküyorlardı. Mükemmel bir çift gibi dursalar da bu tamamen illüzyondan ibaretti. " diyor Travolta.
Tarvolta'nın da kadroda olması yönetmen Harold Becker'in filme olan ilgisini arttırmış. Daha önce başrolünü Al Pacino'nun oynadığı SEA OF LOVE, Nicole Kidman'ın oynadığı MALICE gibi filmleri de yöneten Becker, için yapımcı De Line Becker için; "O gerilim filmlerinin üstadıdır. Eğer hikayenizi ona doğru anlatırsanız ve atmosferi yakalayacak oyuncularla bir araya getirirseniz, seyirciyi gitmesini istediğiniz ortama gönderebilirsiniz. "diyor.
Filmin yapım aşaması Kuzey Carolina'da Wilmington'daki Screen Gems Stüdyolarında başlamış. şehre yakın bir çok yer de , Hampsted, Bergaw ve Soutport, yine çekim mekanı olarak kullanılmış. Yapımcı De Line Southport için şunları söylüyor: " Bir kez daha anlamış olduk ki Southport film çekimi için hele de bizim filmimiz için oldukça mükemmel bir yerdi. Kahramanımız bir tekne ustasıydı ve yaşadığı şehrin mutlaka su kenarında olması gerekiyordu Southport, Maryland bu tip bir hikaye için biçilmiş kaftandı... Sokakta rastladığınız her beş insandan biri kahramanımız olma niteliğini taşıyordu. Ayrıca Wilmington'ın çok önemli bir diğer özelliği ise tarihi yapıları olmasıydı. Hikayenin bu dünyadan uzak olmayan herhangi bir tarihi ve geçmişi olan bir şehirde geçmesi inandırıcılığını kuvvetlendirecekti.
Yapımcı De Line görüntü yönetmeni Michael Seresin için ise şunları söylüyor; " Onun ışık ile yaptığı oyunlar ve yaratıcı gücü, film için oluşturmaya çalıştığımız atmosfer açısından çok önemliydi. Bu bir gerilim filminde çok önemlidir. Zira ışık bazen karakterlerden biri oluverir. Seresin bu konuda çok yetenekli bir görüntü yönetmenidir. "
OYUNCULAR HAKKINDA
JOHN TRAVOLTA(Frank Morrison) Son olarak Quentin Tarantino'nun PULP FICTION filmindeki rolü ile Oscar'a aday gösterilen oyuncu toplam iki kez bu adaylığa ulaşarak onurlandırılmıştır. Aynı filmdeki rolü ile BAFTA ve Altın Küre ödüllerine de aday gösterilmiş ve Los Angeles Eleştirmenleri tarafından En ıyi Erkek Oyuncu seçilmiştir. 1995 yılında rol aldığı ve bir mafya babasını canlandırdığı komedi filmi GET SHORTY ile yılın en iyi performanslarından birini gerçekleştiren oyuncu aynı yıl En ıyi Erkek Oyuncu dalında Altın Küre almıştır. 1998'de BAFTA Ödülü ile onurlandırılan oyuncu aynı yıl şikago Film Festivali'nde de ödül almıştır. Steve Zaillian'ın yönettiği best seller'dan sinemaya aktarılan CIVIL ACTION ile Alan J. Pakula Ödülüne layık görülmüş, başrollerini Billy Bob Thornton ve Emma Thompson ile birlikte oynadığı Mike Nichols'ın yönettiği PRIMARY COLOURS ile bir kez daha Altın Küre'ye aday gösterilmeyi başarmıştır. ılk altın Küre ve Oscar adaylığını sinema sektöründe ilk filmlerinden biri olan SATURDAY NIGHT FEVER ile alan deneyimli oyuncu, 1970'lerdeki diskoları ve gençlerin yaşamından kesitleri anlatmıştı. Ardından uzun süre hit olma özelliğini taşıyan az sayıdaki filmlerden biri olan GREASE müzikali ile sinema dünyasında kendine yer edinen oyuncu, URBAN COWBOY ile de pop kültürü ve onun trendlerini işlemişti. Brian De Palma'nın CARRIE, BLOW OUT gibi gerilim filmlerinin yanı sıra Amy Heckerling'in hit komedisi LOOK WHO IS TALKING gibi filmlerde de rol aldı.
John Woo'nun BROKEN ARROW filmi ile aksiyon filmlerinde de kahramanı oynayabileceğini kanıtlayan oyuncu, PHENOMENON ile bu başlangıcı devam ettirdi. Nora Ephron'un yazıp yönettiği MICHEAL, Nicholas Cage ile başrollerini oynadığı FACE/OFF, Madeline Stowe ile başrolünü paylaştığı THE GENERAL'S DAUGHTER ise diğer filmleridir.
VINCE VAUGHN(Rick Barnes) Karizma ve çekiciliğin yeni ismi olarak Hollywood starları arasına girmeyi başaran Vaughn günümüz genç oyuncularındandır. Başrollerini Ron Livingston, Patrick Van Horn ve Jon Favreu'nün paylaştıkları SWINGERS filmi ile çıkış yapan oyuncu, Jennifer Lopez'le başrolünü paylaştığı THE CELL, Julia Ormond ve Ed Harris ile kamera karşısına geçtiği THE PRIME PIG, Norman Bates'i canlandırdığı PSYCHO, THE LOST WORLD: JURASSIC PARK, RETURN TO PARADISE, CLAY PIGEONS, A COOL DRY PLACE, THE LOCUSTS, MADE ise diğer filmlerine örneklerdir.
TERI POLO(Susan) Yeteneği ve güzelliği ile son yıllarda adından sıkça bahsettiren ve başrollerini Robert De Niro ve Ben Stiller ile paylaştığı MEET THE PARENTS filmi ile eleştirmenlerin dikkatini çeken oyuncu pek yakında da başrolünü Andy Garcia ile paylaştığı THE UNSAID ile seyirci karşısına geçecek. Jon Voight ile başrolünü paylaştığı SECOND STRING, bir TV dizisi olan FELICITY ve SPORTS NIGHT ile Amerikan seyircisi ile tanışan oyuncu, bir dansçı olarak başladığı sahne hayatına modellik teklifi aldığı yıl bir ABC dizisi olan LOVING'de rol alarak devam etmiş.
MATT O'LEARY(Danny Morrison) Henüz 14 yaşındaki genç oyuncu, Hollywood'un en gözde yeni starları arasına girmeyi, THE FEARING MIND ve MOM'S GOT A DATE WITH A VAMPIRE ile bir TV yıldızı olmayı başarmıştır. TV'deki performansı ile En ıyi Genç Oyuncu Ödülü almıştır. Matt'in ilk film deneyimi Bill Paxton'ın yönettiği FRAILTY ile olmuştur.
STEVE BUSCEMI(Ray Coleman) Oyuncuların kendileri için rol arayışı içinde oldukları Hollywood'da kendisine büyük karakter rolleri alarak hepsinin başarıyla üstesinde gelen oyuncu; IN THE SOUP, BARTON FINK, THE BIG LEBOWSKI, CON AIR, FARGO, ARMAGEDDON, LIVING IN OBLIVION ve RESERVOIR DOGS ile kendisine haklı bir yer edinmiştir. Bir yönetmen ve senarist olarak 1992'de ilk filmi olan WHAT HAPPENED TO PETE? ve 1996'da TREES LOUNGE ile kendisini kanıtlayan oyuncu, Willem Dafoe ve Edward Furlong'un başrollerini paylaştıkları ANIMAL FACTORY'nin yönetmenliğini yapmıştır. Amerika Yönetmenler Ödülününe ve 2001 Emmy Ödülü'ne yönetmenliğini yaptığı dizilerle aday gösterilen oyuncu; GHOST WORLD, FINAL FANTASY, THE GREY ZONE, DOUBLE WHAMMY, 13 MOONS, THE LARAMIE PROJECT, DEEDS, NINE SCENES ABOUT LOVE, MONSTERS INC. ıle de seyirciyle buluşmuştur.
YAPIMCILAR HAKKINDA
HAROLD BECKER(Yönetmen) Pratt Enstitüsünde fotoğrafçı olarak başladığı kariyerine 1972 yılında Alan Sillitoe'nun kitabından uyarladığı ilk filmi olan THE RAGMAN'S DAUGHTER ile Venedik Film Festivali'ne katıldı ve Giovanni Ödülü aldı. ıkinci ve kendisine ün kazandıran filmi THE ONION FIELD ile suç dramasının ustası olarak nitelendirilmeye başlanan yönetmen, kara bir komedi olan THE BLACK MARBLE ile yine başarıya ulaşmıştır. Sean Penn ve Tom Cruise'un başrollerini paylaştığı TAPS, VISION QUEST ve THE BOOST yönetmenin yeni projeleri arasında. Becker 1989 yılında kariyeri için bir dönüm noktası sayılabilecek, başrollerini Al Pacino ve Ellen Barkin'in paylaştıkları kara bir gerilim filmi olan SEA OF LOVE ile büyük bir çıkış yapmış, MALICE, CITY HALL gibi filmlerle bu başarısını politik drama tarzında da devam ettirmiştir.
DONALD DE LINE(Yapımcı) DOMESTIC DISTURBANCE yapımcı De Line'ın Paramount ile yaptığı anlaşma sonucunda yaptığı ilk filmdir. Uzun yıllar Walt Disney Pictures ve Touchstone Pictures çatısı altında büyük blockbusterlara imza atan ekibin başında olan yönetmenin; PRETTY WOMAN, SISTER ACT, WHAT ABOUT BOB?, RANSOM, THE WATER BOY, THE HORSE WHISPERER, ARMAGEDDON, CON AIR gibi isimler ile tanıyoruz.
John Travolta ile ilk çalışması olan PHENOMENON ile büyük başarı yakalayan yapımcı A CIVIL ACTION ile bu başarıyı sürdürmüştür. LEWIS COLLICK(Senarist)
GHOST OF MISSISIPPI, BULLETPROOF, JUDGEMENT NIGHT, UNLAWFUL ENTRY, THE DIRT BIKE KID, RADIANT CITY, HARDBALL.
MICHAEL SERESIN(Görüntü Yönetmeni)
MIDNIGHT EXPRESS, BUGSY MALONE, SHOOT THE MOON, ANGEL HEART, COME SEE THE PARADISE, CITY HALL, ANGELA'S ASHES, THE LIFE OF DAVID GALE.
BOBBIE READ(Kostüm Tasarım)
MARK MANCINA(Müzik)