Tür:Dram

Yıl:2001

Açıklama:Uluslararası maratoncu olan Havva (Sanem Çelik) , silgi fabrikasında çalışmaktadır. Kardeşi ıldem , doğudaki askerliği sırasında mayına basıp sakat kalmıştır ve acil tıbbi yardıma ihtiyacı vardu. Havva'nın amacı Avrasya maratonunu kazanmak ve verilen para ödülünü kardeşinin tedavisinde kullanmaktır. Antremanları sırasında tek destek , lüks bir otelden , yiyecek yardımı biçiminde yapılmaktadır. Ancak otel , mafya tarafından ucuza satın alınmak istemektedir. Otel sahibi Ali (Taner Barlas) oteli satın almak isteyen ünlü uyuşturucu baronu Sabit'e (Haluk Bilginer) karşı direnişinin bedelini canıyla öder. Bu arada Sabit uyuşturucudan kazandığı paranın bir kısmını sus payı olarak , bakan Aziz Bebek'e (Bülent Kayabaş) dolaylı yoldan yollamaktadır. Ancak parayı bakana vermesi gereken tetikçi Camoka (Ali Sürmeli), kendi krallığını kurmak amacıyla paraya el koyunca işler kanşır.

Havva ,özel tim ,tetikçiler ,uyuşturucu , kara para , kirli politikacılar ve istihbarat teşkilatları arasına sıkışmış , var gücüyle Avrasya maratonuna hazırlanmaktadır. Ancak finiş çizgisi çok uzaktadır...

Filler ve Çimen , içsel ve dışsal nedenlerle köşeye sıkışmış Anadolu insanını farklı bakış açıları ve alabildiğince mesafeli alarak anlatma prensibi iIe inşa edilmiş bir yapıt. Amacımızın , kaosun hüküm sürdüğü bir atmosferde değişik tuzaklara takılmış bir sürü insanı bütün boyutları ile ama özellikle iktidar ilişkileri çerçevesinde deşmek biçiminde dile getirebileceğine inanıyoruz. Filmde yalnızca bir karakter veya olay değil , birkaç karakter ve olay eşdeğerde birarada varolmakta ; birbirlerini tetikleyip karşılıklı olarak etkilemektedir. Film, bir başka yaklaşımla birarada varolan bütün bu olay ve karakterlerin yarattığı çoğulluk , karmaşa ve kaosun filmi diye de nitelenebilir. Filler ve Çimen ; kaos , kaosun sürekliliği , tesadüflerin belileyiciliği gibi konularda insan ruhunun tezahürlerirıi ortaya çıkarmaya çalışırken sosyal ve ekonomik değişimler nedeni ile ahlaki erozyona uğramış bir toplumun geleceğirıe dair umutlu olmak gerektiği (örtük de olsa) belirtiyor.

Çünkü üzerinde daha önce hiçbir fiIm üretilmemiş , üretilenlerin kapsam, yoğunluk ve derinlik olarak pek aniamlı olmadığı bir konuda (veya konularda) üretilmiş böylesi bir filmin varlığı dahi mütevazi de olsa bir umudun kaynadığına işaret etmektedir.”