Tür:Dram

Yıl:2002

Açıklama:Yirmi yıl önce kasabasından kaçıp gitmek zorunda kalmış olan Cem, babasının son nefesine yetişebilmek için dönmüştür. Cem, gemilerde çalışarak geçirdiği bu yirmi yıllık sürgününde bırakıp gitmek zorunda kaldığı Gülfem’i hiç unutamamış hatta ona olan aşkını günden güne büyütmüştür. Niyeti hemen yine denizlere dönmektir. Çünkü kardeşinin ölümünden kendisini sorumlu tutan ailesiyle ve kaçıp gitmesini üstünden “kırk gün” geçmeden evlendiğini öğrendiği Gülfem’le yüzleşmekten kaçınıyordur. Gülfem ise Cem’in öldüğünü sanıyordur. Bu yüzden duygularını içine gömmüş, yaşamını kocası Ali ve kızı Ceren’e sorumluluklarla sınırlandırmıştır.

Geride bıraktığı dostları, Cem’i sevgi ve coşkuyla karşılarlar. Ancak annesi, Gülfem ve eşi Ali, film ilerledikçe birer birer ortaya çıkacak unutulmuş gerçeklerin varlığından dolayı tedirgindirler. En büyük hayali Güney Amerika’da bir gençlik kampında çalışmaya gitmek olan Ceren, Cem ile tanışır, bu ilginç kişilikten çok etkilenir. Onu yerel bir radyoda yaptığı bir programa konuk eder.

Cem’in göndermediği aşk dolu mektuplar birer birer radyoda yayınlanmaya başlar...

Ve bu gönderilmemiş mektuplarla beraber, konuşulmamış gerçekler, dile getirilmemiş hisler, eski kinler, kıskançlıklar ve ihanetler klasik bir tragedyadaki açmazlar gibi birer birer ortaya dökülür.

Cem’in dönüşü, kasabadaki bir çok insanın gecikmiş hesaplaşmalarını tetiklemiştir sanki... Ve daha da önemlisi, küllendi sanılan bir aşk alevini, büyük bir yangına dönüştürmüştür...

FİLM HAKKINDA

Bir aşk filmi yapmak, geçmişleri olan, duyarlı, açmazları olan bir kadınla bir erkeğin aşkı. Acılar mı besler aşkı, aşk mı açar acıların kapısını? Herşey bir sürükleniş midir? Kader dediğimiz ya birilerinin kurgusu ise? Amasra’da çekeceğiz filmi. Bir kış filmi.

Duygular derinde...

Kırıp dökmeden ulaşabilmeliyiz karakterlerimizin iç dünyalarına.

Oyunculuğa dayalı bir film.

Ve görüntüye.Ve müziğe.

Acılardan geçmiş ve acı veren bir aşkın filmini yapacağız.

Yusuf Kurçenli

YAPIM HAKKINDA

Türkan Şoray ve Kadir İnanır, yıllar sonra bir aşk hikayesi ile tekrar biraraya geliyor. Yusuf Kurçenli tarafından yönetilecek “Gönderilmemiş Mektuplar”ın çekimleri 18 Aralık 2002 tarihinde Amasra’da başladı. Uzun bir aradan sonra Kadir İnanır ile bir aşk hikayesinde yeniden buluşacak olan Türkan Şoray, “Gönderilmemiş Mektuplar” ile ilgili duygularını “Yüreğimizi koyduğumuz bu filmle seyircimize doya doya sevgiyi, aşkı yaşatacağız. Özledikleri tatları bulacaklar. Seyircimizle buluşacağımız, kucaklaşacağımız günleri sabırsızlıkla bekliyorum...” diye ifade etti.

Heyecanla çekimlerin başlamasını beklediğini söyleyen Kadir İnanır ise şunları söyledi: “Otuz yıl boyunca Türkan Şoray ile çalıştığımız filmlerin başarısını Gönderilmemiş Mektuplar’da doruklara taşıyacak, aşkı ve sevdayı, acıyı ve kederi, izleyen herkesin kalbine nakşedeceğiz. Hep beraber bir destan yazacağız... Bir çok ulusal ve uluslararası festivallerde en iyi senaryo ve en iyi yönetmen dallarında ödülü bulunan Yusuf Kurçenli, “Gönderilmemiş Mektuplar”ı “yerli ve modern” bir film olarak tanımlıyor. Kurçenli yeni filmi ile ilgili olarak; “Açmazları yüzünden gerçek tercihlerine yönelemeyen insanların öyküsü. Acılardan geçmiş ve acı veren bir aşkın filmi. Kamera, ışık, mizansen oyunculuğun hizmetinde olacak. Oyuncular bizi insan ruhunun labirentlerine götürecek “ diyor.

Acı, özlem, açmaz ve aşkla örülmüş, “Gönderilmemiş Mektuplar”ın müziğini ülkemizin en önemli müzisyenlerinden Atilla Özdemiroğlu yapıyor. Senaryosu da usta yönetmen Yusuf Kurçenli tarafından yazılan “Gönderilmemiş Mektuplar”, bir Türk-Macar ortak yapımı. Film Avrupa Konseyi bünyesindeki, Euroimage tarafından destekleniyor. Filmin yapımcısı Lowe Tanıtım Ajans Başkanı Nesteren Davutoğlu.