Men of Honor / Onurlu Bir Adam
Men of Honor / Onurlu Bir Adam
Tür:Biyografi
Yıl:2000
Açıklama:Carl Brashear hayallerinin önüne hiçbir şeyin geçmesine izin vermeyecekti. Kentucky'li bir ailenin oğlu olan Carl daha iyi bir hayat için evden ayrılmıştı. "Asla pes etme... En iyisi ol." Babası ayrılırken bunları söylemişti ona ...Carl ise bunu hayat düsturu olarak algılamış anlamını kalbinde hissetmişti.
Yeniden yapılandırılan deniz kuvvetlerine katıldığında bunun en iyisi olabilmek için iyi bir yol olduğunu düşünüyordu. ıki yıl boyunca Dalış Okulu Programına katılabilmek için yüzlerce cevap verilmeyen mektup yazdı. Sonunda kabul edilmişti fakat eğitimcisi Billy Sunday onun ne kendisini ne de onunla ilgili herhangi bir varlığı bu ekipte istemiyordu. Onun her an bir hata yapmasını ya da başarısız olmasını bekliyordu. Ama onu bir dalgıç olmaktan hem de dalgıçların en iyisi olmaktan hiçbir şey alıkoyamayacaktı... Billy Sunday bile...
Yıllar sonra Carl bir yaralanma sonucu Sunday ile hiç beklenmedik bir şekilde bir araya gelir. Sakatlanmıştır ve ordudaki tüm bürokrasi ona karşı gelmektedir. Artık bir dalgıç olarak devam edemeyecektir....
Men Of Honor Carl Brashear'ın hayatından esinlenilmiştir. 1950 ve 60'lı yıllarda orduda dalgıç olmak oldukça riskli ve dünyanın en zor işlerinden biriydi. Bir dalgıç olarak Breshear'in hayatı da denizin 300 metre altında başlıyordu.
Başrollerini Robert De Niro ve Cuba Gooding Jr.'ın paylaştığı, yönetmenliğini George Tillman'ın yapımcılığını ise Robert Teitel ve Bill Badalato'nun üstlendiği filmin senaryosu Scott Marshall'a ait.
Filmin yapım aşaması ve hazırlık aşaması boyunca yönetmen Tillman ve yapımcı Teitel hikayenin gerçek hayattaki kahramanı olan Carl Brashear ile bir araya gelmişler. "Senaryo denemesini okuduğumuzda çok etkilenmiştik. Ve bizi etkileyen asıl sebebi bulamamıştık. Onu görmeye gittik . Karşımızdaki adam gerçek bir kahraman ve yüce bir ruha sahip mükemmel bir askerdi . ışte o zaman sebebini çok daha iyi kavradık." Diyor yönetmen Tillman. "ışin asıl zor yanı onu ve Sunday'i canlandıracak isimleri bulmaktı. Robert De Niro Sunday için biçilmiş kaftandı. Çünkü o her filminde yeni bir şeyler deneyen kendini geliştiren ve canlandırdığı karaktere çok şeyler katabilecek kabiliyette bir isimdi. Sunday de tıpkı onun gibi dinamik bir asker üstelik yaptığının en iyisini yapan bir adam. Bir aktörün vücudunu kullanma stili çok önemlidir. De Niro vücudunu beyni ile ortak kullanır. Yani canlandırdığı karakter gibi düşünür, yer, içer. ışte bir yönetmen için bu harika bir şeydir."
Filmin yapım aşamasına gelindiğinde Deniz Kuvvetlerinin yardımına ihtiyaç duyulmuş. Tabii bu yardım ancak filmin senaryosuna ve yapımına onay aldıktan sonra gerçekleşebilecektir. Pentagon ve güvenlik genel sekreterine gönderilen yardım ve onay yazıları olumlu karşılanınca filmin büyük bölümü Deniz Kuvvetlerine ait sahalarda çekilmiş. Yapımcı Bill Badalato daha önce aynı tür bir çalışmayı Top Gun filmi için yapmıştı. Bizler için mekanlarda seçici olmak oldukça zordu. Çünkü zaten çok kısıtlı alternatifimiz vardı. Ayrıca bu tür bir film için bilgisayar efektleri kullanmak da yersiz ve heyecansız olacaktı. Gerçek bir asker kampının yerini asla bir bilgisayar efekti görüntüsü alamazdı. Çünkü bilim kurgu gibi göze değil izleyicilerin duygularına hitap etmeyi amaçlıyorduk.
Filmin geçtiği 1954 yılında dalgıçlık eğitimi verilen NewJersey, Bayonnedaki okul görüntüleri batı sahilinde Floridada ve Missisippide gerçekleştirilmiş. Ayrıca Washingtonda modern teknolojiye ayak uydurarak yapılaşmanın gerçekleşmediği bazı bölgelerde de çekim yapılmış. Filmde rol alan oyuncuların yanında filmin yapımcı, yönetmen ve yapım amiri gibi çalışanları da Seattledaki Dalgıçlık Okulunda bir çok kez dalışlar yaparak karakterlerin ne hissettiklerini perdeye en doğru şekilde aktarmaya çalışmışlar.
Yapımcı Teitel çekimler için şunları söylüyor: Bir dalgıcın hayat hikayesini anlatacaksanız onun tek tutkusu olan deniz altını ve hislerini çok iyi bilmelisiniz. YALNIZLIK ve ıZOLASYON ... Bunlar dalgıçlar için bir yaşam tarzı haline gelmiştir. Hepimiz o elbise içinde olmayı, o borudan nefes alıp vermeyi ve hayatını bir başkasının ellerine bırakabilmeyi öğrenmeliyiz diye düşündük. Hiçbir zaman kendimi bu kadar klostrofobik hissetmemiştim.
Set çekimleri esnasında dalgıçların giyecekleri tulumlar o yıllarda kullanılan orijinaller donanmadan sağlanmış.
Su altı çekimlerinin bir kısmı ise Long Beachde havayolları hangarında kurulan ve 270 000 galon su alan 16 feet yüksekliğinde 50 feet uzunluğundaki tankın içinde gerçekleştirilmiş.