Nathalie
Nathalie
Tür:Animasyon
Yıl:2004
Açıklama:Fransa'nın en özgür fikirli yönetmenlerinden biri olan Anna Fontaine (How I Killed My Father, Dry Cleaning ) Fransa'nın en gözde oyuncuları olan Fanny Ardant (Callas Forever,8 Women) , Emmanuelle Beart(8 Women, Mission: Impossible), Gerard Depardieu(Asterix & Obelix : Mission Cleopatra, Vidocq) bir araya getirdiği beklenen filmi ile karşınızda.
.... Kocası iyi bir jinekolog olan ve onun sadakatinden şüphelenen Catherine, onu baştan çıkarması için genç bir kadın olan Marlene'i kiralar. Marlene'den kocası ile yaşadığı aşkın dakika dakika kendisine anlatmasını, kocasının nelerden bahsettiğini, yatakta nasıl davrandığını bilmek ister. Marlene Catherine'nin ısrarlarına dayanamayarak hiç bir şey gizlemez ve her şeyi anlatır. İki kadın arasında ilginç ve değişken bir birliktelik oluşur. Bu arada Bernard karısındaki değişikliklere bir anlam verememektedir... Yönetmen Fontaine kıskançlığın popüler görüşlerini, fantazilerini ve arzularını aslında hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığı bir hikayede betimliyor...
Anne Fontaine ile röportaj
Sizi bu filmi yapmaya ne itti? Bir kadının kendi seks hayatını bir başka kadının bedeninde yaşaması fikri bana çok ilginç geldi. Düşünsenize tüm yaşananlar bir başkasının filtresinden geçiyor. Aşk üçgeni kavramı da benim için çok çekici: Bir kadın kocasını baştan çıkarması için bir hayat kadını ile anlaşıyor ve tüm bunlar problemlere yol açıyor. Bu arzular, fantaziler ve kelimelerin gücü hakkında hakkında bir film . Her şey hayalde canlandırılıyor ve aslında gösterilen bir şey yok. Filmin erotik gücü Marlene'nin yani Emanuelle Beart tarafından canlandırılan bir fahişenin kullandığı dilden geliyor. Oldukça sert, ne şiirsel ne de metaforik bir dil. Bu aynı zamanda manipülasyon ve şüpheler hakkında bir film . Devamlı bu hayat kadınına para ödeyen Cathrine kendi içinde bazı uyanışların olduğunu da fark ediyor fakat hala durumu kontrol altına aldığını zannediyor. Sonuçta tüm bunlar için devamlı para ödüyor fakat kocası neler olduğunu bir türlü anlayamıyor. Sonuçta ise her şey kontrolden çıkmaya başlıyor. İşte bu kontrolden çıkış beni çok ilgilendiriyor. Bu belki de günümüz dünyasında bir çok insanın başına gelebilecek garip durum bu filmde şok edici bir gelişme haline geliyor.
Catherine'nin kocasına davranışları tipik bir yetişkin gibi değil. Hayır , o kocasının peşinde ihanetinin öcünü almak için dolaşmıyor. Sadece onun hayatında neler olduğunu anlayabilmek için böyle garip ve soğuk bir yol buluyor. Catherine kendi duygularını ve şehveti yaşayan bir kadın değil... Yalnız bir zaman sonra yavaş yavaş kiraladığı bu kadının bedeninde kendisini keşfediyor. Catherine'i Marlene'nin dünyasına getiren şey nedir? Catherine için bu tamamen mantıksız bir şey. O bir burjuva, iş hayatından gelen biri, kuralları olan bir dünyada yaşıyor ve böyle bir kadını kiralamak onun için çok mantıksız. İş yerinin hemen yakınındaki bu gece klübünün vahşi bir yer olduğunu düşünmektedir. Catherine gibi bir kadını asla böyle bir yerde göremezsiniz. O klübe giderken büyük bir kararsızlıkiçindedir fakat Marlene'i gördüğünde bu kadının kendi kaderini değiştireceğini hissetmiştir. Tabii o da Marlene'ninkini... Bu iki kadın birbirleri için de bir seks fantezisi değiller mi?
Hayır . Catherine Marlene'i kendisi için değil normal heteroseksüel bir erkeğin seks hakkındaki tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kadın olarak seçiyor. Yani kocası için...Marlene için ise bu başlangıçta sadece bir iş. Fakat yine de böyle kültürlü bir çevreden bir müşterisi olmasından da mutlu oluyor... Fakat daha sonra yavaş yavaş bu iki kadın arasında onların planlamadıkları ve rahatsızlık hissettikleri bir şeyler gelişiyor. Bernard ve Cahtrine Gerard Depardieu ve Fanny Ardant tarafından canlandırılıyor. İki oyuncu da daha önceki filmlerinizin kahramanlarından oldukça ileri yaşlardalar. Neredeyse 50 yaşlarındalar.Bu yaşa gelmiş insanlara bir şeyler mi söylemek istiyorsunuz? Filmlerimde asla bir şeyler söylemek istemem: onlar bir şeyler söyler size. Fakat elbette ki 50yi devirmiş çok güzel iki oyuncu seçtim. Fanny Ardant bence çok güzel ve inanılmaz çekici bir kadın. Kendi nadir kişiliğini bu karaktere taşımayı başaracak kadar mükemmel. O gerçekten çok romantik bir kadın, ve asla kendi yaşından beklenen davranışların bir çoğunu yapmıyor. Örneğin intikam almıyor. Gerard Depardieu da Bernard için bence mükemmel seçim. Canlandırdığı karaktere bir geçmiş yükleyebilen nadir oyunculardan biri o. Bu filmin kahramanlarını canlandıracak oyuncuların karizmaya sahip olması çok önemliydi. Çünkü tüm bu olanların onların başına gelmiş olmasını seyirci yadırgamayacak kadar gerçekler . Bu iki oyuncu ile mutlak çekim gücünü fark edilebilir kılabiliyorsunuz. Üstelik onlar gerçek bir ikili, eskiye dayanan bir film geçmişleri var.
La Famme d'a Coté filmini unutan bir sinema izleyicisi olabilir mi? Sinema izleyicisi böylesine güçlü fakat politika ile hiç alakası olmayan bir filmin bir kadın tarafından yönetilmiş olmasından etkilenecek mi? Sizce bu filmi bir erkek yönetmen başka türlü mü çekerdi? Daha önceki filmlerim için de bu tarz sorular sorulmuştu bana. Uzun zaman önce fark ettim ki film yönetirken ya da yazarken seksüel olarak tamamen özgür ve kimlik taşımayan bir varlık haline geliyorum. Dolayısı ile hayır, eğer erkek olsaydım da aynı filmi aynı şekilde yapardım.