Perfume: The Story of a Murderer / Koku: Bir Katilin Hikayesi
Perfume: The Story of a Murderer / Koku: Bir Katilin Hikayesi
Tür:Gerilim, Dram
Yıl:2006
Açıklama:22 yıl önce. Paris. Grenouille’in annesi (BIRGIT MINICHMAYR) yılın en sıcak gününde şehrin balık pazarının bulunduğu mahallede doğum yapmaktadır. Bu istenmeyen çocucğu çevresinden saklamaya çalışmaktadır. Fakat yeni doğan bebek çıkardığı inanılmaz gürültü sayesinde çevreden yetişenler tarafından annesinin gazabından kurtulur. Çocuk yaşayacaktır fakat annesi çocuğunu öldürmeye çalıştığı için asılarak idam edilecektir. Grenouille hayatının ilk yıllarını Madame Gaillard’ın (SIAN THOMAS) yetimhanesinde geçirir.. Diğer çocuklar onda bir gariplik olduğunun farkındadılar. Altı yaşına geldiğinde küçük çocuk hala konuşamamaktadır fakat kokular hakkındaki inanılmaz yeteneği ortaya çıkmaya başlamıştır. 13 yaşına geldiğinde Madame Gaillard 10 franka Grenouille’I Grimal’a (SAM DOUGLAS) satar. Grimal bir deri işleme atölyesi işletmektedir. Yaşam şartları cehennemden beter, pis kokulu nitratlar,kokuşmuş postlar içinde geçmektedir fakat bu ortamda hayatta kalmayı başarıp genç bir adam olmuştur. Paris’e ilk gittiğinde havada hiç tanımadığı yabancı kokuları keşfeder genç adam… Ve bu kokular onu hiç sahip olmadığı olamayacağı hayallerine sürükler… istemeden de olsa bir genç kadının ölümüne sebep olur… YAPIM HAKKINDA “Bazen bunun bir çılgınlık olduğunu düşünüyordum. Dizlerime kadar balık kılçıkları ve pislikleri içinde dört dilde yaklaşık bin kişilik bir gruba ne yapmaları gerektiğini anlatmak çok da akılcı bir iş değildi. İnandığüım bir tek şey vardı ki iyi bir lojistikle her tür karmaşayı çözebilirdim...” "Lojistik" tüm çekim boyunca anahtar kelime olmuştu. Çekimler 12 Temmuz’dan 16 Ekim 2005’e kadar devam etti. Münih (Bavaria Studios) ve İspanya (Barcelona, Girona ve Figueres) çekimlerin yapıldığı setlerin kurulduğu şehirlerdi. Tüm bunların dışında Provence’deki lavanta tarlalarında 3 günlük bir çekim yapıldı. Tykwer tüm bu dönem boyunca 350 kişilik çekimn ekibi ve toplam 5200 kişilik figüran grubunun herşeyinden sorumlu olan tek kişiydi. Yönetmen Tom Tykwer bir Avrupa prodüksiyonu için oldukça pahalı sayılabilecek bir bütçenin de doğru yöneteilmesi gerektiğine inanıyordu. "Bu kadar güçlü bir bütçe hayal gücününüzün her zaman üstündedir. Fakat çekime başlamadan neyin ne olacağını tam olarak bilmeniz imkansızdır. Sahip olduğumuz bütçenin büyük bir kısmı insane gücüne harcandı. Set ise benzer örneklerdekinin aksine çok daha ucuza mal oldu.." "Her ihtimalde beyaz perdede izlenecek olan bir kostüm filmi olmaktan öteye gidecek diye düşünüyorum. “ diye ekliyor yapımcı Bernd Eichinger. "Filmin çok pahalı bir görüntüsü var. Seyiri daha once bu tarz bir filmle karşılaşmadı. En zor kısmı ise hikayenin muhteşem döngüsü içinde seyirciyi filmi izlemeden once kostüm filmi ya da dönem filmi önyargısından kurtarabilmek. Çünkü bu modern bir film, filmin oyuncuları giydikleri kostümleri hergün giydikleri elbiseler gibi giyip çıkarıyorlar. Belki THE NAME OF THE ROSE filmi bu filme benzerlik gösteriyor. Film tek başına bağımsız bir yaklaşımla bir sanat filmi olmanın da ötesine gidiyor. " Yapımcı Bernd Eichinger romanı ilk basıldığı 1985 yılında okumuş. Okur okumaz da yazar Patrick Süskind ile film hakları için görüşmüş. Fakat Süskind o yıllarda romanın haklarını hiç kimseye satmamaya kararlıymış. Yıllarca bir çok yapımcı yazar ile bu konu üzerinde anlaşmaya çalışmış ve listelerine öncelikli film projesi olarak kitabın adını eklemişler. Hatta Süskind’in bu konudaki tutumu sinema sektöründe efsane haline gelmiş. "Bunun benim için daha kolay olacağını düşünüyordum, çünkü biz arkadaştık", diyor Eichinger , "fakat Süskind hiç bir zaman bu kitabın bir film olmasına yanaşmadı". Kitap 1986’da yayınlandıktan bir yıl sonar dünya çapında bir best seller haline geldi. 45 dilde çevrildi ve Almanca romanların gelmiş geçmiş en başarılı ikinci roman oldu. Fakat sabırlı olmak Eichinger’in işine yarar.. 2000 yılında Süskind ile tekrar bir araya gelen yönetmen sonunda yazarı bu konuda ikna etmeyi başarır. Kitabın senaryoya dönüştürülmesi iki yıl almış. Tykwer tüm filmlerinde olduğu gibi bu filminde de tema müziğin bestecisi olmuş. Johnny Klimek ve Reinhold Heil ile birlikte PERFUME: THE STORY OF A MURDERER ‘a score hazırlamışlar.. Filmin post prodüksiyonu Münih’te yapılmış ve 2006 yazında tamamlanmış.