Tür:Biyografi

Yıl:2000

Açıklama:Altın Küre Adayı

En iyi Erkek Oyuncu Adayı : Geoffrey Rush

En ıyi Senaryo Adayı : Doug Wright

National Board Of Review Yılın En ıyi Filmi

En ıyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü-Joaquin Phoenix “

Doug Wright’ın senaryosunu okuduğumda beynimde hala gülüşmeler, çığlıklar yankılanıyordu. Bu utanç ve mutluluk arasında bir duyguydu. Fakat neden bunu film yapmalıydım . Zamanımızda artık dönem filmleri pek de fazla ilgi çekmezken hele de Marquise de Sade gibi kültürel açıdan bir canavar olarak gösterilen birinin hayatı.”

Nelson Algren’in sözleri aklıma geliyordu; “Bir insanı ne zaman bir yere kapatsanız ve dünyadan uzaklaştırsanız, iyi ya da kötü, er ya da geç kendine ait bir dünya kuracaktır. Bizim için çirkinlik ve güzellik, acayip ve trajik, iyi ve şeytani olan her şeyin yeri farklıdır. Ama onlar için ekstrem yoktur.”

Simone De Beauvoir Must We Burn Sade?’de onun için şunları söylüyordu: “Bencillik , adaletsizlik ve sefillik içine gömülmüştü. Uzun yıllar kapalı yaşamak zorunda bırakılmıştı. Onun ifadeleri ve gerçekleri bizleri rahatsız ediyordu... Ama bunlardan asla vazgeçmeyecekti. Ve bizi asıl avlayan ise onun gerçekleri ile kendi kendimizi yani insan ile insanın ilişkisini irdelemeye mecbur bırakmasıydı.” “

Sadizmin filozofu aslında kurban eden değil başlı başına bir kurban idi. Ve zulmün kurucusu aslında yumuşak kalpli bir erkekti.” Diyordu Nobel Ödüllü Octavio Paz.

Evet yapmak istediğimiz tüm bunların ışığında böylesine teatral bir görselliği sinema perdesine bir film olarak taşımaktı. Işığı, açıyı ve renkleri nasıl olup da kullanacaktık? Bir görüntü bir açıdan muhteşemken diğer açıdan nasıl korkutucu olacaktı? Ve en önemlisi bu periyodu canlandıracak Sadean/Wrightean dilini kullanabilecek, hem suçlu olmaktan korkmayacak hem de masum görünecek, fiziksel ve duygusal olarak çıplak olmaktan çekinmeyecek oyuncuları yani muhteşem oyuncuları nasıl bir araya getirecektik.

Eğer hikayemizi seyredip beklentilerini bulamayanlar olursa şimdiden özür diliyorum. Biliyorum ki bir çok insan katil bir yaratığın ve vahşi duyguların fanatiklerinin daha farklı bir hayat hikayesi bekliyorlar. Ama amacımız ölmüş bir yazarı övmek değil sadece film yapmaktı. Philip Kaufman-“Yönetmen”