Swimfan / Ölümcül Tutku
Swimfan / Ölümcül Tutku
Tür:Gerilim
Yıl:2002
Açıklama:Ben Cronin arkadaşları tarafından çok sevilen, çok hoş bir sevgilisi olan spor bursu ile okuluna devam eden iyi bir öğrencidir. Fakat her şey aslında göründüğü kadar da kolay değildir. Her gün çok uzun ve yorucu antremanlardan geçerek üniversitesi bursu için başvurusuna hazırlanmakta, yerel hastanede çalışmakta, ve sevgilisi Amy'e de zaman ayırmak zorundadır.
Ben'in ümit vadeden geleceği, Amy ile yaşadığı kusursuz ve güzel aşk, kasabaya yeni gelen Madison Bell adındaki garip bir kız yüzünden altüst olacaktır. Şehirde yeni bir kız olan Madison, Ben'i etkilemek için çalışmalarına başlamıştır. İlk görüşmelerinde her şey çok masum gözükmektedir. Ama takıntılı ve baştan çıkarıcı bu garip kız daha fazlasını istemektedir. Çok daha fazlasını... Ben'i baştan çıkarmak planlarının yalnızca başlangıcıdır. Öncelikle Ben'in en yakın hayranı olacak sonra da en beklenmedik kabusu Takıntıları bir anda Ben'in etrafını sarmalamış, çılgınlığa ve sonunda da cinayete dönüşecek kadar kontrolden çıkmıştır.
SWIMFAN iki bağımsız yapım şirketinin ortak çalışmasıdır. GreeneStreet Films (geçtiğimiz yıl Oscara aday gösterilen "In the Bedroom" filminin ve "Piñero"nun yapımcı şirketi) ve Michael Douglas'ın Furthur Films, şirketi.
SWIMFAN'in ana karakterleri gençler olsa da her iki yapımcı firmada hedef kitle olarak yalnızca gençleri amaçlamamışlar... Fakat filmin yapımcıları gerçekçiliği korumak amacıyla Westchester, New York'daki liseleri ve kolejleri incelemişler.
GreeneSteet ve Furthur şirketleri Charles Bohl ve Phillip Schneider'in senaryosu ile ödüllü Avustralyalı yönetmen John Polson ile bir araya gelerek filmi meydana çıkarmaya kara vermişler. Polson son olarak bir komedi filmi olan , "Siam Sunset" filminin yönetmenliğini üstlenmiş ve film dünya çapında beğeni kazanmıştır.
Polson kabiliyetlerini ispat edeceği yeni bir tür ile karşımıza çıkıyor bu kez. "Bu filmi yapma fikri seyircileri oturdukları koltuklara mıhlayacak ve gerçekten etkileyecek bir film yapma ihtiyacı idi. İnsan ruhunun kötü yanları ile ilgileniyorum ve onları ortaya çıkarmaya çalışıyorum . Bu tür bir gerilim filmi ile bunu ortaya koymak görevi oldukça kolaylaştırıyor. Swimfan aslında ruhsal bir gerilim. Her şeyi istediği gibi olan ve hayatı yolunda giden genç bir erkeğin bir gün bir hata yapmasını anlatıyor. Ama büyük bir hata. "
Polson yapımcılarla filmin çekim aşaması boyunca devamlı olarak senkronize bir çalışma içinde olmuş. Yapmayı arzuladıkları tamamen farklı tarzda bir gençlik gerilim filmi. "Akıllıca bir film yapıp izleyici doğru noktalarda yakalamak istiyorduk." Diyor yönetmen. "Gençlerin başına gelebilecek bir gerilim hikayesi anlattık, bir gençlik gerilim filmi değildi."
"Ben Cronin karakteri beni gerçekten çok etkiledi ," diyor Bradford. "Ben duygusal bir sınavdan geçiyor- ve bu sınav sırasında tüm hayatının ve ümitlerinin elinden kaçıp gittiğini görüyor..."
"Ben'in Olimpiyatlarda başarı kazanmasını beklediğimiz bir yüzücü olarak karşımıza çıkıyor. Daha sonra hayatı bir şekilde belelar ile doluyor. Aslında o tam da kız arkadaşı Amy'nin yardımı ile eski belalıhayatından kurtulmuş ve iyi bir geleceğe adsım atmaya karar vermiştir. Ve nasıl olursa olur şehre yeni gelen bir kız yüzünden hayatının hatasını yapar."
Şehre gelen bu garip kızı Erika Christensen canlandırıyor. Genç oyuncu Micheal Douglas'ın kızını problemli canlandırdığı "Traffic" filmindeki performansı ile sinema seyircisinden ve eleştirmenlerden tam not aldı. Filmin yapımcıları kast hazırladıkları dönemde Traffic henüz vizyona girmemişti ve yapımcılar onun Ben'in sevgilisi Amy rolü için uygun olduğunu düşünmüşlerdi. Fakat Polson ve yapımcılar genç oyuncunun Soderbergh'in bol Oscar ödüllü filmindeki performansını izleyincefilmin kilit karakteri Madison'ı bulduklarına inanmışlar.
"Traffic filminden sonra Swimfan'de aldığı rol ile Christensen'in daha karanlık roller için ideal olduğunu kanıtladı. Fakat o Madison'da şeytani dürtülerden daha fazlası olduğuna karar vermişti. "Canlandırdığım karakterin özel biri olmasından belki de şeytani bir karaktere sahip olmasından hoşlanmıştım. Ama bunun yanında çok özel bir durumu da vardı. Madison kendi içinde yanlış anlaşılan her insan kadar da üzüntülüydü. "
Christensen filmin temasının ve alışılmadık çekim tarzının da gerilim filmlerine yeni bir yaklaşım olduğunu düşünüyor. " SWIMFAN'de alışık olmadığınız tarzda özellikler bir araya gelmiş durumda. İşte bu beni çekiyor. Sadece hikayenin tuhaf yönleri değil Madison'ın başarılı bir çellocu olması bile benim için çok ilginçti. Çello çalabilmek için dersler almak zorunda kaldım tabii. En azından çellodan iyi sesler çıkaramıyorsanız iyi çalıyor gibi görünmeyi öğreniyorsunuz. "
Filmdeki Amy Miller karakteri Madison karakterinin tam tersi. Madison Bell ne kadar takıntılı, baştan çıkarıcı ve tehlikeli ise Amy ise o kadar sevimli, ilgili ve iyi biri. Amy'nin bu iyi özelliklerini filmin yapımcıları Shiri Appleby'de bulmuşlar. Genç oyuncu Liz Parker adındaki karakteri canlandırdığı "Roswell" dizisi ile tanınıyor. Üç yıldır aynı dizide büyük bir başarı ile rol üstlenmiş olan Appleby için yönetmen şunları söylüyor: " Onun Roswell'deki başarısı tartışılmazdı. Filmde Erika ile birlikte iyi ve kötüyü karşılıklı canlandıracak yegane isim o olabilir diye düşünüyorduk. Madison'ın karşısında durabilecek yegane kişilik o olabilirdi. Doğal olarak taşıdığı iyi nitelikler filmin hikayesindeki aşk üçgenine birebir örtüşüyordu. Dolayı ile başka bir isim aramadık. "
Appleby canlandırdığı Amy karakteri içi ise şunları söylüyor "O çok açık biri... Olağanüstü dürüst ve Ben'i gerçekten seviyor. " Appleby ayrıca rolünün gerektirdiği bazı sahneler için özel dersler almış. Örneğin filmin en can alıcı sahnelerinden biri olan sualtı sahneleri için dalgıçlık kursları bunların arasında.
Appleby su altında nefes almayı öğrenirken Christensen ise çello dersleri alıyormuş. Jesse Bradford ise şampiyon bir yüzücünün vücuduna sahip olabilmek için bir yandan kilo vermeye uğraşıp kas geliştirirken diğer yandan bir yüzme koçundan yüzme dersleri alarak stilini geliştirmiş. Bradford filmdeki yüzme dersleri için; "Aldığım yüzme derslerinden ve filmdeki yüzdüğüm sahnelerden gurur duyuyorum. Zira yüzme sporundan anlamayan herkesi inandırabilecek kadar teknik kazandım. Hatta koçum bana bu spora devam etmemin faydalı olacağını çünkü bu konuda yetenekli olduğumu söyledi. İnsanlar kendilerini daima geliştirmeliler" diyor.
Filmin yapımcıları sualtı sahnelerinin çekimlerinin oldukça güç olduğunu belirtirken karada yapılan çekimlerden beş kat fazla zaman aldığını da ekliyorlar. Polson. Su altı çekimleri için şunları söylüyor; "Normal çekimlerden daha uzun sürmesinin asıl sebebi her tarafa kamerayı taşıyamamanız hiç bir yere yürüyemiyorsunuz, istediğiniz açıyı yakalayamıyorsunuz ve oyuncuları da üst üste boğulmak için ikna etmek oldukça zor. "
Tüm bu zorluklara rağmen çekimler Polson ve görüntü yönetmeni Giles Nuttgens'a deneyim kazandırmış. Nuttgens 2001yılında Sundance Film Festivalinde Görüntü Ödülü almayı başarmıştı. Sanatçı bu ödülü aldığı Fox Searchlight filmi olan "The Deep End"de de benzer çalışmalar yapmış, Swimfan'in çekimlerine başlamadan önce "Star Wars: Episode II Attack of the Clones" için ek sahnelerin çekimlerini tamamlamıştı Yapımcı Joe Caracciolo Jr. sanatçı için şunları söylüyor: "Giles tam bir sanatçıdır. İyi bir sinemacıdır fakat her şeyden önce muhteşem bir fotoğrafçıdır. Dolayısıyla kayıt ettiği her şey ki bunlara su altı sahneleri de dahil mutlaka ve mutlaka artistik özellikler taşımaktadır. "
Nuttgens filmin çekimleri sırasında yeni bir tür Kodak kullanarak fazladan kontrastlar sağlamış. Polson ve Nuttgens tarafından karmaşık kamera hareketleri filme ayrı bir görsel stil kazandırmıştır.Yönetmen John Woo ile Mission Impossipble 2 filminde birlikte çalışan Polson Woo'nun kamera tekniklerinin kendisine de yeni bir bakış açısı kazandırdığını belirtiyor. " John ile dokuz ay boyunca çalıştığım için onun kamerayı nasıl hareket ettirdiğini görüntüyü nasıl bu kadar ilginç kılabildiğini biliyorum. Tabii ki bundan çok etkilendim" diyor .
Filmin hikayesi her ne kadar güneşli Santa Barbara'da geçiyor olsa da yapımcılar ve yönetmen filmin sahip olması gerektiğini düşündükleri karanlık ve kötü olaylar olacak hissini NewJersey'de Manhattan, Long Island ve Brooklyn'de yakalamışlar.