The Banger Sisters / Çılgın Kızlar
The Banger Sisters / Çılgın Kızlar
Tür:Komedi
Yıl:2002
Açıklama:60'lı yılların sonlarında Suzette ve Vinnie'nin kolunda gezmediği yanında olmadığı bir rock starı bulmak oldukça zordu. Onlar çok eğlenceli iki kız kardeşlerdi. Kendilerini kanıtmalak istercesine her şarkıcı ile fotoğraf çektiren ve bunu bir adet haline getiren iki çılgın kadın geçen yıllarla kendilerine yakıştırılan ismi ne kadar hak ettiklerini kanıtlamaktaydılar. Vinnie şimdi Lavinia olmuştu. ıyi bir anne sosyal bir eş bahçesinde partiler verecek kadar uslu bir kadın.... Suzette ise eski halinden pek bir şey kaybetmemişti.... Hatta artıları vardı. Vücudunda göze çarpan bir kaç tane daha dövme ve gittikçe büyüyüen göğüs ölçüsü...Hayatı allak bullak olduğunda ise kendisini kurtaracak iyi bir dosta ihtiyacı olur... Omuzlarında ağlayabileceği, huzuru yanında bulabileceği ve tabii ki ona bir kaç bin dolar borç verebilecek eski bir dosta. şamatacı Kardeşlerin tekrar bir araya gelmesi hala geçmişte yaşayan bir kadın ile, geçmişinden saklanmaya çalışan bir kadının bugünün değerini ve anı yaşamayı öğrenmesini anlatan sıcacık bir hikaye olur. Oscar Ödüllü - Hawn (CACTUS FLOWER) ve Sarandon (DEAD MAN WALKING) şamatacı Kardeşleri yine Oscar Ödüllü oyuncu Geoffrey Rush (SHINE), Erika Christensen (TRAFFIC) ve Eva Amurri (ANYWHERE BUT HERE)'nin eşliğinde hayata geçiriyorlar.
Bob Dolmanın ilk yönetmenlik denemesi olan filmde senaryo da yine yönetmene ait.
THE BANGER SISTERS filminin ana fikri Yönetmen ve senarist Bob Dolmanın kafasında yıllar önce şekillenmiş. Fakat bir türlü senaryoyu bir araya getirmeyi başaramamış. ıki genç rock grubu üyesi olan kadının yaşamlarının nasıl değişip bir hikaye haline geldiğini düşlemiş bu dönem boyunca. Dolman Suzette ve Lavinia'nın hikayesini aslında Jim Morrison tarafından yazılan ve seslendirilen Stoned Immaculate şarkısından esinlenmiştir. şarkının sözleri, Bir yaz gecesi iskelede iki genç kızla karşılaştım.Sarışının ismi Özgürlük, Koyu tenlisi ise Sorumluluktu.
Dolman Özgürlük ve sorumluluk hakkında benim de gençliğimde kendi kendimle çatıştığım günler olmuştu. Bu iki karakteri bir araya getirirken hayatlarımızın da iki ayrı yolu takip edebileceğini biriyle özgürlüğe olan açlığımızı diğeri ile ise hayata karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirebileceğimizi biliyordum. Tıpkı Morrison gibi o da iki kadının hayatının insan karakterini anlatırken iyi bir gösterge olacağını düşünür. Özgürlük ve Sorumluluk bir araya gelince çok daha karmaşık bir hale gelirler. Özgürlük rock n roll dünyasında kalırken Sorumluluk bir şehre yerleşip evleniyor ve çocukları oluyor. Bu iki arkadaş Dolman'ın filminde Suzette (Goldie Hawn) ve Lavinia (Susan Sarandon), oluyor ve şAMATACI KARDEşLER böyle doğuyor. Hikayedeki takma adları müzisyen Frank Zappa tarafından konmuş bu iki kızkardeşin tekrar bir araya gelmesi ateşleyici ögedir. ınsanlar arasındaki kimya bazen savaşlara ve çekişmelere sebep olur. Laviniz bir yolda Suzette ise bambaşkasında yürümeyi tercih etmiştir.Ve birbirlerine yalnış bir şekilde bağlıdırlar.
ınsan hem özgür hem de sorumluluk sahibi olabilir mi? Ya da özgürlük sorumsuz olmak mıdır? ışte asıl soru burada: Hem özgür hem evli ve çocuklu hem de belli bir düzen içinde yaşanabilir mi?
Hollywood'da geçen yılları içinde Hawn ve Sarandon THE BANGER SISTERS filminden daha önce hiç birlikte çalışmamışlar. Sarandon, Hawnun bu filmdeki varlığının filmi kabul etmesindeki sebeplarden biri olduğunu söylüyor. Ben her zaman onun hayranlarından biri oldum. ıkimizin bir filmde olmasının iyi sonuçlar getireceğine inanarak bu filme evet dedim. ıkimizde birbirimizden bağımsız benzer çalışmaları yerine getirmiştik bu güne kadar. Bence bizim kadar filmi izleyenler de eğlenecek." Yapımcı Elizabeth Cantillon, Senaryo her şeyden öteye oldukça komikti. Ve iki iyi kadın oyuncu için iki iyi rol vardı. Böyle senaryoları son zamanlarda pek bulamıyorsunuz. Kadınlara ait ve kadınlarla yapılacak filmler her zaman için zordur. Bence senaryo hayatlarında seçimlerini yapmış ve bu yolda devam eden bu iki kadını anlatırken önemli bir tartışmaya da kucak açıyor. Bu roller için çok iyi oyuncular seçmek zorundasınız ve bu konuda haklı olduğum da ortaya çıktı.
Johnson ekliyor, Bir çok senaryo var ve bir çoğu da iyi senaryolar. Fakat bu çok özel bir hikaye daha önce böylesini okumamıştım. Hikaye kadar kadın kahramanları da çok özeller-ve çok da komikler . Onları izlerken ya da senaryoyu okurken yaptıklarını anlayabiliyor ve onlara hak verebiliyorsunuz. Yalnızca bir tanesinin hikayesi ile bile bir film yapabilirsiniz. Senaryo oyunculara iletildiğinde ise yapımcıları ilk düşündüren hangi oyuncunun hangi rolü oynayacağına karar vermek olmuş. Johnson olanları şöyle anlatıyor: Senaryoyu okuyanların yarısı Susan Suzette'i oynamalı derken diğer yarısı Goldie için uygun olduğunu düşünüyordu. Ve hepsinin böyle düşünmekte geçerli bir sebebi vardı. Zamanımızın en yetenekli iki kadın oyuncusu ile bir araya gelmiştik.
Hikayede Lavinia'yı bulmak üzere yola çıkan Suzette, yolda arabasının deposunu doldurabilecek takıntılı bir yolcu alır. Harry karakterini bugüne kadar canlandırdığı tüm karakterler gibi yine başarıyla üstlenen Geoffrey Rush filmin sürpriz karakteri.
Obsessive-compulsive bir adamı canlandırıyorum filmde, diye açıklıyor Rush Tümö doğal uyarılara karşı kendini kapatmış birisi. Yönetmen Dolman ise Harry karakterini şöyle açıklıyorOnun hakkında ilginç olan senaryoyu yazarken onun varlığını planlamamış olmam. Belki Suzette benzin almak için durduğunda başına bir şeyler gelmeliydi... Ve bu karakter o sırada benzin istasyonunda duran bir otobüsten inip hikayenin içine giriverdi." Hawn için Rush ile birlikte çalışmak Peter Sellers ile birlikte yaptığı filmleri hatırlatmış. Peter'ın bende bıraktığı iz silinemez türdendi. O bir deha idi... Özellikle de komedi konusunda...Geoffrey ile çalışana kadar onun bu konudaki dehasının benzersiz olduğuna inanıyordum. Beni en az Peter gibi güldürmeyi başarabilen bir oyuncu o...
YAPIM HAKKINDA
2001 Ocak ve şubat aylarını kapsayan sekiz haftalık bir ön çalışma sonunda THE BANGER SISTERS'ın çekimine başlamaya sadece dört gün kalmışken görüntü yönetmeni yapımdan ayrılır. Yapımcı Mark Johnson onun yerine Karl Walter Lindenlaub'u ekibe dahil etmeyi başarır. Daha önce de INDEPENDENCE DAY ve THE PRINCESS DIARIES gibi projelerde birlikte çalıştığı Lindenlaub'un enerjisine ve yeteneğine bu konuda güvenmektedir. Bir kaç gün içinde ekibe alışan ve çekimler için hazırlanan Lindenlaub'a yönetmen Bob Dolman yardımcı olmuş. Yapım tasarımcısı Maia Javan ile bir araya gelerek bir hafta boyunca 60'lı ve 70'lı yıllara ait filmleri izleyen Lindenlaub filme bakışları hakkında bilgi sahibi olmuş. ıki gün sonra ise çekimlere başlamışlar. Yapım ekibine katılan Lindenlaub'u etkileyen bir diğer değişiklik ise başlangıçta 35mm olarak çekilmesine karar verilen filmin anamorphic olarak seçilmesi. Bu format, ekranda aşağıdan ve yukarıdan daha geniş çekim yapmaya fırsat tanımaktadır. Son 10 yılda epik filmlerde de yaygın olarak kullanılan bu seçim dramalar ve komedilere yeni yeni geçmektedir. Çekim 24 günlük bir sürede tamamlanmış.
Onlar çok büyük oyuncular iki katı zamanda ve daha büyük bütçeli filmlerde rol almaya alışıklar. ıki kamera ile milyonlarca metre uzunluğunda film çekmenize gerek hissettirmeyecek kadar profesyoneller. Zate bizim de tek bir kameramız ve kısıtlı bütçemiz vardı. "diye açıklıyor "Kendinizi bu konuda zorlamanız aslında iyi bir şeydir. Bundan 20 yıl önce insanların film çekmek için 100 günleri ve büyük bütçeleri yoktu. Hızlı oynayıp hızlı çekiyorlardı. Elinizde böyle bir yetenek varsa bunu siz de başarabilirsiniz. Biz en yetenekli oyuncular ile çalışıyorduk."
MÜZıKLER HAKKINDA
The days are bright and filled with pain
Enclose me in your gentle rain
The time you ran was too insane
Well meet again, well meet again
- from The Crystal Ship by The Doors
THE BANGER SISTERS filminin bir diğer özelliği de anlattığı karakterlerin müziğe bağlı insanlar olması dolayısı ile onları sevdiği tarzda müziklerle dolu olması. Senarist ve Yönetmen Bob Dolman filmin bir Rock'n Roll filmi olmadığını ama hikayenin kahramanlarının en büyük özelliğinin müzik olduğunu da unutmamak gerektiğini söylüyor. Onların hikayesini anlatırken de sevdikleri eski günlere ait şarkıları kullanmak gerektiğinin üzerinde duruyor. Kompozitör Trevor Rabinin oldukça geniş ve eskiye dayanan müzik dağarcığından faydalanılmış. Bir çok block buster filmin müzklerini yapan Rabin en çok satan albümler arasına giren 90215in de bestecisi. ARMAGEDDON, ENEMY OF THE STATE, THE PERFECT STORM, HEARTBREAKERS ve THE BODYGUARD ise süpervizörlüğünü yaptı. THE BANGER SISTERS filminin müzikleri dolayı ile hem yeniden seslendirilen ve kayıt edilen şarkılardan ve eski şarkıların kullanılmasından oluşturuldu. Filmin single'ları ise şunlar: Chris Robinsonın The Red Road, Roger Daltreyin Child Of Mine ve Richie Sambora'nın One Last Goodbye.