The Clearing / Tehdit
The Clearing / Tehdit
Tür:Dram
Yıl:2004
Açıklama:Wayne ve Eileen Hayes (Robert Redford, Helen Mirren) Amerikan rüyasını yaşayan az sayıdaki insanlardandır. Fakat tüm bu güzel hayat günün birinde Pittsburgh'daki malikanelerinden gündüz vakti Wayne'in kaçırılması ile gölgelenir. FBI'ın yaptığı derinlemesine incelemeler ve Eileen'ın çabaları sonucunda ortaya çıkan durum ise çok daha korkunçtur. Yapılan sorgulamalar sonucunda sahip oldukları bu rüya gibi hayatın altında bir çok sır ve bilinmeyen şüpheli durum ortaya çıkmıştır. Wayne ise kaybedecek hiç bir şeyi olmayan bir suçlunun elinde hayatı üzerine pazarlık etmektedir. Kendisini kaçıran bu garip adam (Willem Dafoe) ise isteklerini elde etmekte oldukça kararlı bir yabancıdır.
THE CLEARING Robert Redford, Helen Mirren and Willem Dafoe gibi bir çok ödüllü oyuncuyu bir araya getiren bir psikolojik gerilim filmi. Film aynı zamanda Oscar Adayı
yapımcı Pieter Jan Brugge (THE INSIDER)'un da ilk yönetmenlik denemesi. Orijinal hikaye Brugge ve Justin Haythe (The Honeymoon: A Novel) tarafından kurgulanmış. Palmer West ve Jonah Smith (THE UNITED STATES OF LELAND, REQUIEM FOR A DREAM'in kurduğu ve Brugge ile ortak oldukları şirket Thousand Words filmin yapımcılığını üstlenmiş. Thousand Words ve Fox Searchlight Pictures ise filmin finansör ortakları olmuşlar. Filmin kamera arkası ekibi ise görüntü yönetmeni Denis Lenoir (Uprising, DEMONLOVER, DINGO), yapım tasarımcı Chris Gorak ( THE MAN WHO WASNT THERE, FIGHT CLUBfilmlerinin sanat yönetmeni), kurgu Kevin Tent (ABOUT SCHMIDT, ELECTION) ve kostüm tasarımı Florence-Isabelle Megginson (NOT ANOTHER TEEN MOVIE, NORIEGA: GODS FAVORITE) gibi isimlerden oluşuyor.
TUTSAK KALMAK: THE CLEARING'İN BAŞLANGIÇ NOKTASI Onula bu konuda hiç konuşmadım.Ona hiç neden diye sormadım. Sadece ondan kurtulmasını ve hayatımıza devam etmek istediğimi söyledim. Bilmek istemiyordum...Ben onu seviyordum ve o kadın ona hayrandı.
- Eileen Hayes Filmin hikayesinde kaçırılan kurbanın yaşadığı ile ardında bıraktığı ailesinin yaşadığı duygusal ögeler büyük bir paralellik gösteriyor. Yönetmen ve Yapımcı Pieter Jan Bruggeun filmi tasarladığında kilit düşüncesi de buna dayanıyor. Hollanda'lı olan yönetmen hikayeyi ülkesinde yaşanan kaçırılma olaylarından esinlenerek bir araya getirmiş. Trajik olay ülkenin medyasını 200 gün boyunca meşgul etmiş ve Brugge'un da esin kaynağı olmuş. Hikaye olarak Amerikan hayat tarzına ve peyzajına aktarılabilecek nitelikteydi., diyor Brugge. Hikaye Amerikan rüyası hakkında bir çok ögeyi tartışmaya açabilecek ve insanların bunun için ödedikleri bedeli anlatabilecek özelliklere sahipti. Brugge, THE INSIDER filmindeki yapımcılığı ile Oscara aday gösterilmiş ve ilk kez bu filmle yönetmen koltuğuna oturmuştu. Alan Pakula, Michael Mann, Warren Beatty gibi bir çok önemli yönetmenin filmlerinin yapımcılığını üstlendim. Sinema okulundan mezun olduğum günlerden beri bir filmi yönetmeyi arzu ediyordum. Fakat yönetmenlik ile ilgili insanın öğrenecek çok fazla şeyi olduğuna inanıyordum. Bu her şeyden önce bir hünerdi ve öğrenmek için öncelikle yapımcılığı dikte etmek gerektiğine inanıyordum. Çünkü yapımcı olarak hikayenin merkezinde oturuyor ve bir fikrin bir filme dönüşmesini sonra da halka ulaşmasını en ince detayı ile gözlemleyebiliyordunuz. Senaryoyu yazmak için Brugge, Justin Haythe ile anlaşmış. Haythe o günlerde ilk romanını bitirmekteymiş. İlk toplantılarından sonra Brugge, Haythe'ın hikayeyi yönetmenin gözü ile nasıl gördüğüne tamamıyla vakıf olduğunu fark etmiş.
Filmin hikayesi insan portrelerinden ve onların hayatlarında yaptıkları hataları sergileyen bir gerilimden oluşuyor, diyor Haythe. Tabii hikayenin kalbinde kaybedenler ve kazananlar var. Fakat her iki tarafta bunu oldukça güçlü bir şekilde ödemek zorundalar. Materyalist bir bakış açısıyla kaybedilenler belki de o kadar kıymetli değil. Fakat psikolojik yönden bakarsak ki filmin karakterleri hayatları ile oyun oynayacak kadar sınırda olaylar yaşıyorlar, kaybettiklerimiz belki de bizim için en değerli olan varlıklar. Başarısız olma düşüncesi her insan için oldukça rahatsız edici ve korkutucu. Fakat bu pencere bir kez açıldı mı aslında arkasında o kadar da korkulmaması gereken bir boşluk olduğu görülüyor.
Film boyuncu iki ayrı hikaye farklı yönleriyle işleniyor. Birinci hikaye kocası kaçırılan orta yaşlı bir kadın olan Eileen'ın kaçırılma olayından sonra FBI ajanlarının yaptıkları araştırmalarla hayatının daha da altüst olması. Diğeri ise Wayne'in yaşadığı kaçırılma ve fidye hikayesi.... Her iki hikaye de birbirleri ile iç içe geçmiş bir şekilde akıcılığını sürdürürken olayların bu iki insanın yaşadıkları aşk ve evliliklerine olan etkileri ise başlı başına ayrı bir hikaye oluşturuyor. Filmin yapımcıları her iki hikayeyi de aynı şekilde anlatmayı yeğlerken Eileen'in hikayesi haftalar süren araştırmayı konu alıyor fakat Wayne'in hikayesi ise sadece bir gece sürüyor.