Tür:Dram

Yıl:2000

Açıklama:

Umarım bu film “O” sessizliğe bürünenlere ve hala sessiz kalanlara bir ses, kayıplara bir ağıt ve hayatta kalmayı başaranlara bir kutlama olacaktır.

SALLY POTTER/Temmuz 2000

The Man Who Cried ; bir tek erkeğe değil bir çok erkeğe ait bir hikayedir. Yahudi bir babaya, ıskoç bir öğretmene, ıtalyan bir tenora, ve gizemli bir çingeneye... Tüm dünyanın olduğu gibi bu erkeklerin de hayatlarını altüst eden I. Dünya Savaşı’nı ve onları halklarından, dillerinden, inançlarından ayıran, bazılarını tamamen asimile eden bu savaşı bu ırklardan birine ait olan bir genç kızın gözlerinden izleyeceğiz. ısmi ve konuştuğu dili elinden alınan, sevdiği her şeyi kaybeden bir genç kız sessizliğe sürüklenir. şarkı söyleyen bir ses onu çok sevdiği ve kaybettiği babasına ulaştıracaktır. Yoluna çıkan diğer insanlar da onun gibi hayatta kalmak için savaşmaktadırlar. Onların da her biri bu yolda birer yabancıdır. Hepsinin uğruna savaştığı şeyler farklıdır, aşk, para, güç, arkadaşlık... Fakat sonunda hepsi aynı yerde ölüm ve kalım arasında karar vermek zorundadırlar. Hikayemiz ıtalyan tenorlarının seslerinde kanatlanan aryalardan, Çingenelerin ritmik müziklerine doğru yola çıkmaktadır. Tüm göçerler için müzik hayatlarının büyük bir parçasıdır.

Müzik ruhlarını anlatmanın, kim olduklarını kendilerine ve herkese hatırlatmanın ve aslında nereye ait olduklarını göstermenin bir yoludur onlar için. Umarım bu film o sessizliğe bürünenlere ve hala sessiz kalanlara bir ses, kayıplara bir ağıt ve hayatta kalmayı başaranlara bir kutlama olacaktır. SALLY POTTER/Temmuz 2000 1927 yılında Rusya’dan Amerika’ya gitmek üzere ayrılan ve orada iş bularak çalışıp ailesine para göndermek için uğraşan fakir bir adamın kızıdır; Suzie(Christina Ricci) biraz utangaç Rus kökenli bir yahudi. Fakat babasının gidişinin hemen ardından Rusya’da karmaşa başlar. Ailesi tarafından Rusya’daki soykırımdan kurtulabilmesi için bir gemiye bindirilip Amerika’daki babasının yanına gönderilir. Fakat bindirildiği gemi onu yalnızca ıngiltere’ye kadar getirir. Zaman geçer ve Suzie Paris’e gider ve orada dansçı olarak iş bulur. Fakat Amerika aklında ve kalbinde hep ulaşmak istediği bir yer olarak kalacaktır. Paris’te tanıştığı Lola(Cate Blanchett) ona bir opera’da iş bulur. Onun sayesinde Opera’nın tenoru Dante Dominio (John Turturro) ile tanışır. Ve bir de Cesar(Johhny Depp) ile... Cesar çingene bir at terbiyecisidir. Fakat onun ne ve kim olduğu Suzie için bir zaman sonra bir şey ifade etmeyecektir. Aşk insanların gözlerini kör, kulaklarını sağır ve kaderlerini allak bullak edecek tek duygudur...

Başrollerini Christina Ricci, Johnny Depp, Cate Blanchett ve John Turturro’nun paylaştıkları film; tenor Salvatore Licitra ve Taraf Haidoukus’un müzikleri ile bezenmiş.

YAPIM NOTLARI

1999 yılının 4 Eylül gecesi, Paris’in ve Dünya’nın belki de en güzel meydanlarından biri olan Place de la Concorde Sally Potter’ın yeni filmi THE MAN WHO CRIED’ın çekimleri için kapatılmıştır. 1930’lı yıllara geri dönülen sette günümüz çağına ait arabalar, otobüsler, gürültü yoktur. Sadece 3 atlı Roman erkeğinin ardında bisikleti ile onları takip eden bir genç kadın vardır. Sally Potter’ın bu sahneleri çekebilmesi için günlerce Paris Valisi’nin ofisini aşındıran yapımcılar sonunda film çekimleri için kapatılmaya pek alışık olunmayan cadde için izin alabilmişler. Fakat yalnızca gece yarısından sabah sekize kadar. Caddenin köşelerinde görevlendirilen toplam 20 yapım asistanı ve 24 polis trafiği ve halkı film çekimi sırasında yönlendirmekle görevlendirilmiş. Gecenin ilerleyen saatlerinde cadde yüzlerce figüran, 30’lı yılların araçları, at arabaları ile dolup taşmaya başlamış. Tüm bunlar ise 60 yıl önceki Paris’i yakından tanıyan ve bilen görüntü yönetmeni Sacha Vierny tarafından filme alınmış. 30’lu yılların sonundaki Paris’i filme almak bir yönetmen ve görüntü yönetmeni için bir fırsattır. Suzie ve Lola’nın arkadaşlıklarını anlatan sahneleri çekmek için ekip şehrin 50 km. dışında savaştan en az etkilenmiş kısmı olan Pontoise’a taşınmış. Yedi haftalık Parizyen sahneleri için ise Opera Comique kullanılmış. Filmde Johnny Depp’in canlandırdığı Cesar’ın ailesini gerçek çingeneler oynamış. Johnny Depp’in onlarla olan iletişimi ise muhteşemmiş. Yalnız bir tek şey eksikmiş. O da dünyanın her yerindeki çingenelerin büyük bir gururla taşıdığı altın dişler. Depp film boyunca kendisini geçek bir çingene haline getiren iki altın diş kullanmayı uygun görmüş. Filmin son 3 haftalık çekimleri ise Londra’nın Farnham kentinin dışındaki ormanlık alanda yapılmış. Burası Rusya –Polonya sınırındaki bir Yahudi köyü haline getirilmiş.

OYUNCULAR HAKKINDA

CHRISTINA RICCI(Suzie)

Günümüz genç oyuncuları arasında en yeteneklileri arasında yerini henüz 8 yaşındayken alan Ricci, MERMAIDS filminde Cher’in küçük kızını Winona Ryder’ın ise kız kardeşi rolünü başarıyla canlandırdı. Eleştirmenlerin ve sinema izleyicilerinin dikkatini çektiği THE ADAMS FAMILY’i ise ADAMS FAMILY VALUES takip etmiştir. 1995 yılının sürpriz filmi CASPER'dan sonra ise 1997'ye kadar başka bir yapımda rol almadı. Sinemadan uzzak geçen bu iki yılın sonunda çocuk oyuncu statüsünden çıktığını kanıtlarcasına ardı ardına rol aldığı filmlerle eleştirmenlerden tam not aldı. Ang Lee'nin ilginç gerilim filmi ICE STORM'un ardından ilginç bir komedi filmi olan THE OPPOSITE SEX ve BUFFALO 66'da rol aldı ve bu filmlerle Seattle film festivalinde En ıyi Kadın Oyuncu Ödülünü layık görüldü. Daha sonra rol aldığı THE OPPOSITE SEX filmindeki performansı Altın Küre, American Comedy Award, Independent Spirit Award gibi ödüllere aday gösterildi. Terry Gilliam'ın yönettiği FEAR & LOATHING IN LAS VEGAS, John Waters'ın PECKER, DESERT BLUE, 200 CIGARETTES VE SLEEPY HOLLOW diğer filmleri arasındadır. Elizabeth Wurtzel'in best seller romanından uyarlanan PROZAC NATION ise oyuncunun yeni filmidir.

CATE BLANCHETT(Lola)

1992'de Avustralya Ulusal Dramatik Sanatlar Enstitüsü'nden mezun olduktan Geoffrey Rush ve Gillian Jones gibi oyuncuların da üye oldukları Company B'ye katıldı. Bu ekiple birlikte THE TEMPEST, HAMLET, THE SEAGULL gibi yapımlarda rol aldı. TOP GIRLS, OLEANNA, SWEET PHOEBE, KAFKA DANCES ise rol aldığı diğer yapımlar arasında. Bir çok mini TV dizisinde de rol alan oyuncunun ilk filmi Bruce Beresford'un yönettiği PARADISE ROAD'dur. Ardından THANK GOD HE MET LIZZIE ve Ralph Fiennes ile başrollerini paylaştığı OSCAR & LUCINDA'da da rol aldı. 1999'da Altın Küre'ye aday gösterildiği ELIZABETH ile Oscar'a da aday gösterildi. Mike Newell'ın yönettiği John Cusack, Billy Bob Thornton ve Angelina Jolie'nin başrollerini paylaştığı PUSHING TIN, Rupert Everett, Jeremy Northam ve Jullianne Moore ile başrolleri paylaştığı Oliver Parker'ın yönetmenliğini yaptığı AN IDEAL HUSBAND diğer filmleri arasındadır. 2000'de ise En ıyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında BAFTA Ödülü'ne aday gösterildiği Anthony Minghella'nın yönettiği THE TALENTED MR. RIPLEY filminde rol aldı. Bu yıl ülkemizde de vizyona girecek olan THE GIFT filmi ile ses getirmeyi bekleyen Blanchett, THE LORD OF THE RINGS ve HEAVEN gibi filmlerin de post prodüksiyon aşamasında. Daha sonraki projesi ise Barry Levinson'un yeni filminde Bruce Willis ve Bob Thornton ile başrolleri paylaşmak. JOHN TURTURRO(Dante Dominio) Yale'den mezun olduğunda ilk film olarak Susan Seildman'ın DESPERATELY SEEKING SUSAN ve William Friedkin'in TO LIVE AND DIE IN LA filmlerinde rol alması oyuncu için iyi bir başlangıçtı. 1986'da Woddy Allen'ın yönettiği HANNAH & HER SISTERS, Ron Howard'ın GUNG -HO , Martin Scorsese'nin THE COLOR OF MONEY, 1987'de Michael Cimino'nun THE SICILIAN, 1988'de Tony Bill'in FIVE CORNERS, 1990'da Phil Joanou'nun STATE OF GRACE filmlerinde de rol aldı. 1991 yılında Cannes Film Festivalinde En iyi Erkek Oyuncu Ödülü'ne layık görüldüğü MILLER'S CROSSING ve BARTON FINK filmleriyle dikkati çekti. THE BIG LEBOWSKI ve O BROTHER WHERE ART THOU? ise aktörün rol aldığı son filmlerdir. DO THE RIGHT THING, MO BETTER BLUES, JUNGLE FEVER, CLOCKERS, HE GOT GAME, THE CRADLE WILL ROCK, THE TRUCE, UNSTRUNG HEROS, QUIZ SHOW, FEARLESS, MEN OF RESPECT diğer filmleri arasında sayılabilir. 1992 yılında ilk yönetmenlik deneyimini MAC ile yapan oyuncu Cannes Film Festivalinde Onur Ödülü alırken ikinci filmi olan ILLUMINATA ile ise Cannes Film Festivalinin Yarışma bölümüne katıldı. Son rol aldığı film ise Marleen Gorris'in THE LUHZIN DEFENSE dir.

JOHNNY DEPP( Cesar)

Kentucky doğumlu aktör Florida'da büyümüş ve sahne sanatlarına olan yatkınlığını ilk olarak müzik dalında gösterdi. Sinemaya geçişi ise THE NIGHTMARE ON ELM STREET ile oldu. Daha sonra SLOW BURN, PLATOON, JUMP STREET ve CRY BABY ile sinema eleştirmenlerinin ilgisini ve beğenisini kazandı. Mike Newell'ın yönettiği DONNIE BRASCO, Tim Burton'ın EDWARD SCISSORHANDS(En ıyi Erkek Oyuncu Dalında Altın Küre Ödülü), ve ikinci kez Altın Küre'ye aday gösterildiği BENNY & JOON ise ismini Hollywood'un aranılan oyuncuları arasına yazdırdığı filmlerdir. Depp, Tim Burton ile ikinci kez bir araya geldiği ED WOOD ile yine Altın küre'ye aday gösterilmiştir. Diğer filmleri ise Roman Polanski'nin THE NINTH GATE, Randy Ravich'ıN THE ASTROUNTS WIFE, Terry Gilliam'ın FEAR & LOATHING IN LAS VEGAS, DON JUAN DE MARCO, DEAD MAN, WHAT'S EATING GILBERT GRAPE?, ARIZONA DREAM, NICK OF TIME, SLEEPY HOLLOW, THE BRAVE, BEFORE NIGHT FALLS, CHOCOLAT, FROM HELL, THE MAN WHO KILLED DON QUIXOTE sayılabilir.

YAPIMCILAR HAKKINDA

SALLY POTTER(YÖNETMEN-SENARıST)

1979 THRILLER(Kısa film), 1983 THE GOLD DIGGERS, 1986 THE LONDON STORY(Kısa film),1992 ORLANDO, 1997 THE TANGO LESSON. Orlando filmi ile toplam 25 uluslar arası ödüle layık görülen, 2 kez de Oscar’a aday gösterilen Potter 1993 yılının da En ıyi Genç Avrupa’lı film seçilmiştir.

SACHA VIERNY(GÖRÜNTÜ YÖNETMENı)

EIGHT & A HALF WOMEN, THE PILLOW BOOK, THE BABY OF MACON, PROSPERO'S BOOKS, DROWNING BY NUMBERS, THE COOK THE THIEF HIS WIFE AND HER LOVER, THE BELLY OF THE ARCHITECT, A ZED & TWO NOUGHTS, MY AMERICAN UNCLE, THE PUBLIC WOMAN,BELLE DE JOUR, LA MUSICA.

OSVALDO GOLIJOV(MÜZıK)

CHRISTOPHER SHEPPARD(YAPIMCI)

SÜRESı:97 DK.